"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1165 E., 2023/2350 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/576 E., 2022/9 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına baskı yaptığını, annesinin de her konuda kadına karıştığını, annesinin ''artık dışarı çıkmayacaksın, İnstagram, Whatsapp artık ne varsa kapatacaksın'' dediğini ve kadına vurmaya başladığını, erkeğin de ''vur anne'' diyerek desteklediğini, balayına gittiklerinde kadının vajinusmus rahatsızlığı nedeniyle birliktelik sağlayamayınca erkeğin annesini arayarak ''anne bundan karı olmaz, benimle yatmıyor'' diyerek şikayet ettiğini, müvekkilinin neden devamlı telefonda konuşuyorsun, balayındayız deyince erkeğin üstüne yürüdüğünü, kadının da banyoya sığındığını, ''sen orada kal, layığın tuvalet'' dediğini, şiddetinin dahada artarak devam ettiğini, ''sen karşı apartmandaki adamlara kendini göstermek istiyorsun'' diyerek haksız ithamlarda bulunduğunu, işe giderken müvekkilinin üstüne kapıyı kitleyip gittiğini, kalbine vurarak nefesinin kesilmesine sebep olduğunu ve hastane kayıtlarında kaburgasının zedelendiğinin anlaşıldığını, ''sen kız değilsin, numara yapıyorsun, ondan birlikte olmuyorsun'' diyerek haksız ithamlarda bulunduğunu, tarafların doktordan dönerken ''sen oruspusun, şıllıksın, üniversite okuyanların hepsi oruspu, sen de onlardansın, cinayetlerin hepsi senin gibi kadınların yüzünden işleniyor, hak ediyorsunuz hepiniz'' dediğini, ''her yerin selülitli bacakların ve karınında yırtıklar var, portakal kabuğu gibisin, çarpık bacaklısın, ben 200 tane kızla konuştum, çoğu ile birlikte oldum, onlar senden daha güzeldi'' diyerek psikolojik şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, kadına ait olan eşyalar ve altınlar ile takıların bedellerinin şimdilik 21.769,00 TL'nin kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin Konya Aile Mahkemeleri olduğunu, kadının iddialarını kabul etmediklerini, tarafların evlilikte sorun teşkil ettiği ileri sürdüğü tüm olayları birlikte aştıklarını ve birbirlerini affettiklerini, kadının sosyal ortamlarda hatta aile ortamında erkeğe dair olumsuz konuştuğunu, kötü bir insan olduğunu söylemekten çekinmediğini, rahatsızlığını erkeğe söylemediğini, yine de erkeğin bu durumu anlayışla karşıladığını ve eşini doktora götürdüğünü, hastalığının kadında psikolojik sorunlara neden olduğunu, en küçük konularda sorun çıkardığını, sürekli müvekkilinin annesine ağır hakaret ve iftiralarda bulunduğunu, erkeğe de ağza alınmayacak küfür ve beddualarda bulunduğunu, erkeğin ayda bir kez annesini görmeye gittiğini, kadının bu durumda sürekli sorun çıkarttığını, erkeğe annesinden doğmadığını DNA testi yapılması gerektiğini söylediğini, erkeğin annesinin telefonunu karıştırdığını, müvekkili ile kuzeni arasında bir şeyler olduğunu düşünerek müvekkilini zor durumda bıraktığını, kıskançlık hallerini abarttığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, karı-koca ilişkisinden kaçındığı, erkeğin ise kadına hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar, yetki yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, kadına verilen kusurun istinaf edilmeksizin kesinleştiği, kadına verilecek başkaca bir kusur bulunmadığı, dosya kapsamına sunulan mesaj kayıtlarının tarafların evliliğinin 12.11.2020 tarihine kadar devam etmesi sebebiyle af kapsamında değerlendirilemeyeceği, kadının dava tarihindeki adresi itibarıyla mahkemenin yetkili olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının makul olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve miktarlarına, asıl davanın kabulüne, yetkiye yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar, yetki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında kadının davasının kabulü,kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar, yetki noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci, 176 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.