Logo

2. Hukuk Dairesi2024/515 E. 2024/8283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkemenin kusur belirleme, yoksulluk nafakası ve tazminata ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2921 E., 2023/3216 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabülü ile yeniden esas hakkında

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/293 E., 2023/70 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadının ailesini benimseyemediğini, onların eve gelmesini istemediğini, kadının telefonuna kontör almadığını, hapis hayatı yaşattığını, harçlık vermediğini, eve yiyecek dahi almadığını, erkek ve ailesinin en ufak konuda kadını küfür edip kovduklarını, "çalışırsan yersin, çalışmazsan yemezsin" dediklerini, erkeğin kadının annesine ve kardeşine fiziksel şiddet uyguladığını, kayınbabasının kadına fiziksel şiddet uygulamasına kadının kendi babasının engel olduğunu, kadının bu olaylara dayanamayarak ailesinin yanına döndüğünü belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 250,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara artış uygulanmasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının ailesinin huzurlarını bozduğunu, bayramda kadınını ailesinin yanına gittiklerini, geri döneceklerinde kadının annesi ve babasının kadını göndermek istemediklerini, olay çıktığını, zorla eve geldiklerini, kadının anne ve babasının sözünden çıkmadığını, en son 13.10.2019 tarihinde kadının babasının evi basarak kadını alıp gittiğini, çocuğu yanında götürmediğini, kadının evlilik süresince asabi ve geçimsiz olduğunu, saygı göstermediğini, küfür ve hakaret ettiğini, bu halini erkeğin akrabalarına, anne ve babasına da sürdürdüğünü, kadının erkeğin annesini darp ettiğini, bu konuda şikayette bulunduklarını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2021 tarihli, 2019/258 Esas, 2021/76 Karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 350,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı-davalı kadın vekili, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden; davalı-davacı erkek vekili ise kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.09.2022 tarih, 2021/2793 Esas ve 2022/1838 Karar sayılı kararı ile yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu belirtilerek kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, bağımsız konut sağlamadığı, ailesinin kadına hakaret nitelikli eylamlerine ses çıkarmadığı; kadının ise erkeğin annesinin yüzünü tırnağı ile çizdiği, bu durumun ceza dosyası ile sabit olduğu,kadının baba evine gelip tekrar eşinin yanına döneceği zaman annesinin kızını göndermemek istemediği ve sorunlar yaşandığı, ancak kadının ailesinin müdahalesine ses çıkarmadığı, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiylee her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 350,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe kusur olarak yüklenen eylemlerin yanında erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan birlik görevlerini yerine getirmediği, kadına yüklenen kusurların ise sabit olduğu, erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu, verilen ilk karara karşı kadının kabul edilen boşanma davasının istinaf konusu yapılmaması nedeniyle boşanma hükmünün kesinleştiği, kaldırma kararından sonra kesinleşen boşanma davası yönünden yeniden hüküm oluşturularak dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına hükmedilmesinin hatalı olduğu, tarafların boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, kadının yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiği, hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadın tarafından açılan boşanma davasının istinaf edilmeyerek kesinleşmesi nedeniyle asıl ve karşı boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurunun erkeğin kusurundan az olduğunun kabul edilemeyeceğini, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların haksız olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.