Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5265 E. 2025/2315 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, maddi ve manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası talebinin reddi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Maddi ve manevi tazminatın, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak hakkaniyete uygun biçimde belirlenmesi, yoksulluk nafakasına ilişkin karar verilmeden önce ise kadının çalışıp çalışmadığının ve çalışıyorsa gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/395 E., 2024/610 K.

DAVA TÜRÜ : Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/426 E., 2022/634 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın vekili tarafından çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yatılı olması, tedbir ve iştirak nafakası ile tazminat miktarları ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak kadın yararına daha uygun miktarda maddî ve manevî (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3.Mahkemece, davacı kadının Uyap üzerinden alınan SGK hizmet kaydına göre işe giriş çıkışlarının olduğu, en son 02.02.2024 tarihinde girdiği işte çalışmasının devam ettiği, bu nedenle düzenli ve sürekli geliri bulunan kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşmediği gerekçesi ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de davacı kadın vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde kadının çalışmadığının beyan edilmesi karşısında Mahkemece yeniden usulünce ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılarak kadının sürekli ve düzenli bir işte çalışıp çalışmadığının, çalıştığının tespit edilmesi halinde çalışması karşılığında elde ettiği gelirin düzenli ve sürekli olup olmadığının, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunup bulunmadığının belirlenerek sonuca göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatların miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.