"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1546 E., 2023/2979 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/470 E., 2022/121 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; 2017 yılında taraflar arasında karşılıklı boşanma davasının görüldüğünü, tarafların barıştığını, 18.12.2018 tarihinde her iki davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verildiğini, tarafların barışmalarından sonra erkeğin kadını ortak konuta götürmeyerek ortak konutta değişiklikler yapacağını belirttiğini, erkeğin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, küçültücü, suçlayıcı, baskıcı, sevgisiz, ilgisiz, dışlayıcı davranarak kadına duygusal şiddet uyguladığını, ekonomik, görsel, sosyal ve cinsel şiddet uyguladığını, zamanla sadakat yükümlülüğünü de ihlal ettiğini, kadına hakaret, küfür ve tehditlerde bulunduğunu, kadının ortak evde ... isimli erkeğin şirketinin çalışanı olan kadına ait kolye bulduğunu, bu kadına ait eşya faturasını da bulduğunu, 2019 yılı başlarında bu kadından davacı kadına mesajlar geldiğini, 2020 yılı başlarında ise erkeğin yüzüğünün içinde ... yazdığını gördüğünü, erkeğin kadının faturalarını ödeyip ihtiyaçlarını karşıladığını, bu kadına araba aldığını, erkeğe bu durumu sorduğunda ise kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadın adına çekilen kredi taksitlerini ödemeyerek ekonomik şiddet uyguladığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 2.000.000,00 TL maddî, 3.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının başka bir erkek ile tatile gittiğini, sadakatsiz olduğunu, kadın tarafından sunulan mesaj kayıtlarını kabul etmediklerini, erkeği ailesinden uzaklaştırmaya çalıştığını belirterek boşanma talebinin kabulü ile fer'î taleplerini reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasının reddedildiği, tarafların bu boşanma davasından sonra aynı evde yaşamamalarına rağmen, fiilen karı koca ilişkilerinin devam ettiği, evlilik birliği içerisinde davalının davacı eşini başka bir bayan ile aldattığı, sadakat yükümlüğüne aykırı davrandığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, kadının düzenli ve sabit bir geliri bulunduğundan yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, reddedilen nafakalar ve hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurlu davranışların yanında ceza dosyasından anlaşıldığı üzere erkeğin kadına tehdit ve ağır hakaret içeren mesajlar ile kadını rahatsız edici fotoğraf ve videolar gönderdiğinin sabit olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu tespiti doğru ise de kusur yönünden kararın gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, taraflar emekli maaşı alıyor olsalar da kadının maaşının düşük olduğu ve başka gelirinin bulunmadığı, bu nedenle yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakasının reddine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine, kadın yararına aylık 1.500,00TLyoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusuru ile sebebiyet verdiği eylemleri düşünüldüğünde hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da az olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların haksız olduğunu, kadına evlilik birliği içinde bir taşınmaz aldığını, bu nedenle tazminat isteme hakkının olmadığını, tazminatların miktarının artırılmasının da hatalı olduğunu, kadının emekli olması nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceğini belirterek hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.