Logo

2. Hukuk Dairesi2024/537 E. 2024/8285 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1679 E., 2023/1848 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/453 E., 2022/288 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin hem yalnızken hem de ailesinin yanında kadını aşağıladığını, sürekli hakaret ettiğini, son tartışmada kardeşlerinin yanında hakaret edip dövdüğünü, erkeğin aşırı sinirli ve despot olduğunu, kadının ve çocukların sürekli korku içinde yaşadığını, kadının bu nedenle bir çok hastalığa yakalandığını, erkeğin çocuklara da fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ölümle tehdit ettiğini, kadının ailesi ile de sürekli tartışma içinde olduğunu, özel hayatlarını başkalarına anlattığını, her tartışmada kadını evden kovduğunu, kendisi rahatça para harcadığı ve ailesine de para gönderdiği halde kadına maddî zorluk yaşattığını, kadının her gittiği yere ve giyimine karıştığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 300.000,00 TL maddî, 300.000.00 TL manevÎ tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının son birkaç yıldır anlaşılmaz şekilde aşırı derecede harcama yaptığını, giysi ve makyajına özel önem vererek erkeği beğenmemeye başladığını, başka erkekler ile kıyaslama yoluna gittiğini, devamlı hakaret ve aşağılamalarda bulunduğunu, sürekli hakaret, sövme ve tehditlerde bulunduğunu, eşyaları yere hatta erkeğe attığını, her evlilikte olduğu gibi birtakım sıkıntılar ve sorunlar yaşandığını ancak bunların evlilik birliğini temelinden sarsacak düzeyde olmadığını, eşini hala sevdiğini belirterek davanın tüm fer'îlerle birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine ve çocuklara karşı bağırdığı, dilinin hiç susmadığı, çocuklarına harçlık vermediği ve iyi davranmadığı, dediğim dedik şeklinde davrandığı ve sofrada çatal fırlattığı, kadının ise kusurunun bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 750,00TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevÎ tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına 80.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevÎ tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu, tarafların ekonomik durumuna göre yoksulluk nafakasının kabulü gerektiğini belirterek hükmedilen tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma kararı verilmesinin isabetsiz olduğunu, yetersiz inceleme ve deliller neticesinde hüküm kurulduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarının haksız ve erkeğin ekonomik durumuna göre yüksek olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.