"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/696 E., 2023/917 K.
Taraflar arasında Mahkemece görülen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya karşı direnme kararı verilmiş, bu kararın davacı kadın vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2022 tarihli ve 2020/2-26 E., 2022/1434 Karar sayılı ilâmı ile, davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilerek dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; her ikisinin de Gaziantep’de uzman doktor olarak çalıştıklarını, tarafların zorunlu hâller dışında birbirleri ile konuşmadıklarını, davalının konuştuğunda sert ve kırıcı olduğunu, yatakları ayırdığını, aşırı titiz davrandığını eşine ağır şekilde manevî baskı ve şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, toplum içinde küçük düşürdüğünü, davalının tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez bir hâl aldığını, yaşananlar nedeniyle davacının sağlığının bozulduğunu, stres kökenli kronik rahatsızlıklar yaşadığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına faiziyle 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tüm iddiaları inkârla, müvekkilinin hiçbir kusurlu davranışının bulunmadığını, aksine davacının birlik görevlerini yerine getirmediğini, evlilik sorumluluğunu taşımak istemediğini, eşlerin dava açıldıktan sonra dahi cinsel hayatlarının devam ettiğini, eşler arasında daha evvel Gaziantep 5. Aile Mahkemesinin 2011/391 E. sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, dosyanın takip edilememesi nedeni açılmamış sayılmasına karar verildiğini, hükmün 25.02.2014 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gaziantep 4. Aile Mahkemesinin 13.04.2016 tarihli ve 2014/290 E., 2016/316 K. sayılı kararı ile; dinlenen davacı tanık anlatımlarının genel ve soyut olduğu, taraflar arasında daha önce gerçekleşen anlaşmazlığa ilişkin bulunduğu, beyanlarda geçen olaylardan sonra eşlerin yeniden bir arada yaşamaya devam ettikleri, dolayısıyla davacının yaşanan olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşılanmış sayılması gerektiği, davalı tarafça ibraz edilerek çözümü yaptırılan CD içeriğindeki fotoğraf, konuşma ve dökümlerin dava tarihinden sonra olduğu, hâl böyle olunca tarafların boşanma davası açıldıktan sonra aynı evde karı-koca hayatı yaşamaya devam ettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekilince temyiz yoluna başvurulmuş, Dairece önce hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.03.2019 tarihli ve 2018/5520 E., 2019/2308 K. sayılı kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına yönelik olarak sürekli olarak “kızınız deli, tımarhaneye yatırın, şişmansın, estetik ameliyat ol, senin hiç bir şeye aklın ermez, sen ne anlarsın, ruh hastasısın, sende psikolojik bozukluk var, git tedavi ol” diyerek eşini aşağıladığı ve ona hakaret ettiği, davalı erkek tarafından sunulan görüntü kayıtlarına ilişkin CD'nin kadının rızasına aykırı olarak hukuka aykırı yolla elde edildiği, hukuka aykırı bu delilin af olgusunun ispatında dikkate alınması mümkün olmadığı gibi davacı kadının eşinin süreklilik gösteren kusurlu davranışlarını affettiğine dair başkaca bir delil ve olgu da ispatlanamadığı, bu halde, davalı erkeğin aşağılama ve hakarete yönelik davranışlarının süreklilik gösterdiği de dikkate alındığında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olup davacının dava açmakta haklı olduğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verileceği yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle onama ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Gaziantep 4. Aile Mahkemesinin 17.06.2019 tarihli ve 2019/272 E., 2019/404 K. sayılı kararı ile bozma öncesi kararda yer alan gerekçenin yanında; davacı tanık beyanlarının genel, soyut ve davacıdan duyuma dayalı olduğu, olayların gerçekleştiği ana ilişkin yer ve zaman belirtilmediği, AVM dönüşü yaşanan olayın ne zaman gerçekleştiğinin bilinmediği gibi beyanların davacının anlatımlarına dayalı olduğu, bu olaydan sonra tarafların birlikte evlerine döndükleri, ailecek geziye gittikleri, davalının eşi ve çocuklarıyla çok ilgili olduğu, dolayısıyla davacının iddialarını kanıtlayamadığı, davalı erkek hakkında özel hayatın gizliliğini ihlâl etmek suçu ile ilgili olarak yapılan soruşturmada "kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair” verilen gerekçe dikkate alındığında hükme esas alınan bu delil hakkında rızası alınmaksızın hukuka aykırı yolla elde edilen delil olarak değerlendirme yapılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
2.Direnme kararının davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 09.12.2019 tarih ve 22019/7595 E., 2019/12034 K. sayılı kararı ile; direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesi ile temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.
3.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.11.2022 tarihli ve 2020/2-26 E., 2022/1434 K. sayılı kararıyla; dosya içerisinde yer alan CD'nin kadının bilgisi dışında hukuka aykırı yolla elde edildiğinden söz edilemeyeceği belirtilerek, davacı kadın tarafından dava dilekçesindeki geçimsizliğe ilişkin olarak dinlettiği annesi ...’ın görgüye dayalı bilgisi uyarınca; tarafların ortak bir paylaşım alanlarının olmadığı, evde birbirleriyle muhabbet etmedikleri, yatak odalarının ayrı olduğu, bunun yanında erkeğin eşi hakkında farklı zamanlarda “şişmansın, kızınız deli tımarhaneye yatırın, senin hiçbir şeye aklın ermez, sen ne anlarsın, sen komplekslisin, sen ruh hastasısın, sende psikolojik bozukluk var, git tedavi ol” şeklindeki söylemlerine bizzat şahit olduğu, yine davacının kardeşi ...’ın da görgüye dayalı bilgisi uyarınca; davalının davacıya psikolojik şiddet uyguladığı, manevî baskı yaptığı, eşini beğenmediği, eşinin dünya ve dini görüşünü küçümsediği, buna ilişkin olarak davalının eşine farklı zamanlarda “psikopat, ruh hastası, sen delisin, sen de kişilik bozukluğu var, kişilik zafiyeti var, çok şişmansın” şeklindeki söylemlerine bizzat şahit olduğu, hâl böyle olunca erkeğin eşini süreklilik arz eder şekilde aşağıladığı ve eşine hakaret ettiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalının bu kusurlu davranışlarını affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığına dair bir kanıtın da bulunmadığı, dolayısıyla olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu ve boşanmaya karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararının değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiştir.
4.Davalı erkek vekilinin karar düzeltme talebi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.06.2023 tarihli ve 2023/2-480 E., 2023/599 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Bozmaya uyan Mahkemece yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin eşini süreklilik arz eder şekilde aşağıladığı ve eşine hakaret ettiği, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuk reşit olduğundan velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına koşulları oluştuğundan 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Davalı erkek vekili özetle; Hukuk Genel Kurulu bozma kararının hatalı olduğunu, davacının davasını ispat edemediğini belirterek davanın kabulü ve fer'îleri yönünden bozulmasını istemiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 07.03.2024 tarihli ve 2024/1713 Esas, 2024/1596 Karar sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı erkek vekili; davanın kabulü kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamı doğrultusunda karar verilip verilmediği, davanın kabulü kararı verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanununun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 2.320,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.