Logo

2. Hukuk Dairesi2024/552 E. 2024/8515 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların varlığı, kusur durumu ve tedbir nafakası miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacı erkeğin, davalı kadının kusurlu davranışlarını ispatlayamadığı, davalı kadının eylemlerinin af kapsamında kaldığı, tedbir nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/755 E., 2023/1303 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1183 E., 2021/144 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde; kadının, cinsel şiddet uyguladığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, onur kırıcı davranış ve söylemlerinin olduğunu, kötü muamele ve hakaretler ettiğini, en son bütün değerli değersiz eşyalarını alarak evi terk ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata, müvekkilinin kadın eşe elden verdiği para, takı, kıyafet ve hediyeler nedeniyle uğradığı zarar için şimdilik 40.000,00 TL maddî zarara hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalının az da olsa kusurlu davranışının ispatlanmış olması zorunlu olduğu, davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir maddî bir hadisenin varlığı kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davacı erkek eşin maddî tazminat talebi kapsamında 16.000,00 TL tutarında 3 bilezik ve 1.000,00 TL yüzük dışındaki 23.000,00 TL tazminat talebinin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen dava, kabul edilen tedbir nafakası, tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;tedbir nafakası miktarı ve nafaka başlangıç tarihi yönünden kararın yanlış olduğunu belirterek nafaka yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi; davacı erkek eşin davalı kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlayamadığı, davalı kadının Yozgat'a gitmesinden önceki tarihe ilişkin tanık beyanlarındaki eylemlerin de davacı erkeğin davalı kadının yanına gidip kendi tanık beyanı kapsamında 1 ay kadar kaldığı, hatta 10 gün kızını ziyarete gidip tekrar kadının yanına döndüğü bu haliyle kadının Yozgat'a gidiş tarihi olan 24.05.2019 tarihinden önceki olayların af kapsamında kaldığı, kadına kusur olarak verilemeyeceğine dair İlk Derece Mahkemesi tespiti dosya kapsamına uygun olduğu, İlk derece mahkemesince kadına kusur verilmemesi ve davanın reddine yönelik karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu kadın lehine tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu ancak tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren verilmesi gerekirken 20.08.2020 tarihinden geçerli olarak verilmesinin doğru olmadığı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gereğince hükmedilen tedbir nafakası miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, davacı erkek eşin ziynet eşyalarına yönelik talepleri hakkında görevsizlik kararı verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen dava, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, tazminat talepleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davası, nafaka ve tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.