"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/421 E., 2023/1028 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/468 E., 2022/1038 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ortak çocuklarının bulunmadığını, ancak kadının daha önceki evliliğinden bir kız çocuğunun bulunduğunu, tarafların, kadının önceki evliğinden olan çocuğunun, evlilikleri için engel teşkil etmemesi hususunda anlaştıklarını ve bu şekilde evlendiklerini, erkeğin annesinin, tarafların evliliklerine müdahale ettiğini, kadının önceki evliliğinden olan kızına devamlı kötü davrandığını ve evde istemediğini, erkeğin de her defasında annesinin etkisinde kalarak hareket ettiğini, çoğu zaman kadına da hakaret ettiğini, erkeğin annesinin sözünden çıkmadığını, erkeğin evin ihtiyaçlarını, kadının ve kızının özel ihtiyaçlarını karşılamadığını, erkeğin uyuşturucu madde kullandığını, kadının, erkeğin cebinde cinsel içerikli CD'ler bulduğunu, erkeğin kadını evden kovduğunu iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin herhangi bir işte çalışmadığını ve gelirinin bulunmadığını, kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceğinin ispatlanamadığını, maddî tazminat şartlarının oluşmadığını, dava dilekçesinde belirtilen iddiaları kabul etmediklerini, evlilik birliğinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, kadının sık sık kavga çıkartıp, ev eşyalarını iveni içine ve sokaklara dağıttığını, kadının sebepsiz yere ortak konutu terk ettiğini iddia ederek, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, asıl davanın tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; davacı-karşı davalı tarafça bir çok iddia öne sürülmüş ise de dinlenen tanık anlatımlarından taraflar arasında yaşanan olaylardan sonra barıştıkları anlaşılmakla barışma öncesi olarak öne sürülen iddiaların kusur belirlemesinde dikkate alınmadığı, tarafların barışmalarından sonra yine erkeğin ve annesinin, kadının çocuğunu istememesi üzerine aralarında sorunların yaşandığının anlaşıldığı, bunun dışında eve döndükten sonra öne sürülen diğer iddiaların taraflarca ispatlanamadığı, diğer tanık anlatımlarının soyut beyanlar olarak kaldığı, görgüye dayalı olarak dilekçelerdeki iddialar ile ilgili somut beyanda bulunmadıkları anlaşılmış olup bu iddialar ve anlatımlara itibar edilmediği, açıklanan ve kabul edilen iddialar doğrultusunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların kabul edilen iddia ve savunmaları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile karşılıklı boşanma davasında asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına ara karar ile takdir olunan aylık 750,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren bir kerede ödenmek üzere 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının yasal şartlarının oluşmadığını, nafaka miktarının oldukça fazla olduğunu, asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine dair karara itiraz ettiklerini belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen maddî tazminat, yoksulluk nafakası ile miktarı yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen maddî tazminat, yoksulluk nafakası ile miktarı yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurlu davranışın gerçekleşip gerçekleşmediği, asıl davanın kabulünün yasal şartlarının oluşup oluşmadığı, karşı davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kabul edilen maddî tazminat ve kadın yararına toptan yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ıncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.