Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5549 E. 2024/5627 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı, ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilen iştirak nafakasının artırılması davasına ilişkin bölge adliye mahkemesinin, kendi istinaf başvurusunun miktar yönünden reddine dair kararını temyiz etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/442 E., 2024/584 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/862 E., 2023/774 K.

Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, davalı erkeğin istinaf dilekçesinin reddine verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü ve istinaf dilekçesinin reddi yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar aylık 5.000,00 TL, yıllık 60.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 378.291,558 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davanın kabulü yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin miktardan reddine yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin müvekkilinde olduğunu, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğunu iddia ederek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL' ye yükseltilmesine ve gelecek yıllarda ÜFE oranında kendiliğinden artırıma tabi tutulmasına karar verilmesin karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin yeni eşinin geliri ile yaşamını sürdürdüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile daha önce hükmedilen iştirak nafakasının eğitim gören ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı, nafakanın artırılması koşullarının gerçekleştiği, nafaka artırım miktarının belirlenmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile günün ekonomik koşullarının ve ortak çocuğun ihtiyaçlarının gözetildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile daha önce ortak çocuk için hükmedilen aylık 650,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL olarak belirlenmesine, nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında kendiliğinden artırıma tabi tutulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddedilen bölümüne yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabul edilen bölümüne yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırının yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanacağı, karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 17.830 TL yi geçmeyen kararların kesin olduğu, somut olayda, davacının İlk Derece Mahkemesince kabulüne karar verilen nafaka artırım talebi (aylık 1.350 TL x 12 ay =16.200 TL) olup, istinaf başvuru kesinlik sınırının altında kaldığı, kabulüne karar verilen nafaka artırım talebinin miktarı bakımından kesin olduğu, bu nedenle davalının istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği, iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, iştirak nafakasının davanın açıldığı 15.12.2022 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 5.000,00 TL'ye artırılmasına, ortak çocuk yararına belirlenen iştirak nafakasının davalı babadan alınarak velâyeten davacı anneye verilmesine, iştirak nafakasına ilişkin hükmün kesinleşmesini takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasına, davalının istinaf dilekçesinin reddine, davacı yönünden kesin, davalı yönünden temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönleriyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, nafaka artırım davası olup, uyuşmazlık, davalının istinaf dilekçesinin miktar yönünden reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 182 nci, 330 uncu ve 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı vekilinin davanın kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.