"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/501 E., 2024/1064 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/808 E., 2022/807 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, birleşen davanın zina yönünden reddi, asıl davanın kabulü ve reddedilen manevî tazminat yönünden temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı - davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Mahkemece erkeğin ağır kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, Mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen “kıskanç olduğu” ile “kadına ithamlarda bulunduğu” vakıalarına ilişkin tanık beyanlarının bir kısmı sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak olduğu gibi bu vakıaların dosya kapsamındaki diğer delillerle de ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Kadının Mahkemece belirlenen ve kadın tarafından süresinde istinaf edilmeyerek kesinleşen ve erkeğin de mahkemece belirlenen ve gerçekleşmiş diğer kusurlu davranışlarına göre tarafların evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken erkeğin ağır kusurlu olduğu yönünde kusur belirlemesi yapılması doğru görülmemiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesine göre, boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre az kusurlu olması gerekir. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Somut olayda davacı-karşı davalı erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluşmamıştır. Bu durumda boşanma davalarının kabulü ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olup erkeğin kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmü ile reddedilen tazminata ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ne varki kusur belirlemesine ilişkin bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden boşanma hükmünün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin İlk Derece Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3.İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.