Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5774 E. 2024/6478 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun hüküm verildiği ve hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1000 E., 2024/875 K.

KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle yeniden hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı, maddî ve manevî tazminata ilişkin gerekçe ve hüküm çelişkisi yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, erkek yararına 80.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, ailesinin baskılarına karşı sessiz kaldığı, eşe yapılan hakarete sessiz, seyirci kalmak evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik bir davranış olup boşanma konusu davranışlardan sayıldığı, ayrıca tanık beyanlarında erkeğin, eşini ailesi ile görüştürmemesi, baskı yolu ile engellemesi, görüştüğünde dahi huzursuzluk çıkartıp görüşmeyi engellemesinin de duygusal şiddete yönelik bir davranış olup boşanma konusu davranışlardan sayıldığı, ayrıca iddialar ve tanık anlatımları kapsamında davalı karşı davacının bir talebi tehdit yolu ile yaptırıma bağladığının sabit olduğu, istenileni yapmadığı takdirde "inceldiği yerden kopsun, çocuğu bırak git" tarzında söylemlerde bulunduğu, bu durumun da duygusal şiddete yönelik davranışlar içerisinde yer aldığı, ayrıca tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı karşı davacının ailesinin evlilik birliğine müdahil oldukları ve davalı karşı davacı erkek eşin bu duruma kayıtsız ve sessiz kaldığı, taraflar arasındaki geçimsizlikte erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadın eşin ise kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında belirlenen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL manevî ve 20.000,00 TL maddî tazminatın kararın kesinleşmesi ile birlikte işleyecek yasal faizi ile erkekten alınarak kadına verilmesine, sübut bulmayan karşı davanın reddine, erkek eşin maddî ve manevî tazminat taleplerinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı, kişisel ilişki yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.03.2023 tarihli, 2021/1738 E., 2023/423 K. sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olmayıp, az olduğu, diğer taraftan, kadın tazminatlara faiz talebinde bulunmadığı halde Mahkemece 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesine aykırı olarak tazminatlara faiz uygulamak suretiyle talepten fazlaya hüküm kurulmasının doğru görülmediği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, küçüğün ihtiyaçlarına nazaran kadın ve çocuk lehine takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu, ortak çocuğun 21.02.2020 doğumlu olduğu inceleme tarihi itibariyle 3 yaşını doldurduğu, buna göre kişisel ilişkinin anne nezaretinde olmaksızın kurulmasında bir sakınca görülmediği, Mahkemece çocuk 3 yaşını dolduruncaya kadar sadece her ayın 1 inci ve 3 üncü cumartesi günü kişisel ilişki kurulduğu, çocuk 3 yaşını doldurduktan sonra ise her ayın 1inci ve 3 üncü günü hem cumartesi hem de pazar olmak üzere yatılı şekilde kişisel ilişki kurulduğu, erkeğin istinaf tarihine göre talebinin ortak çocuğun 3 yaşına kadar olan bölümü ile ilgili olup inceleme tarihi itibariyle çocuk 3 yaşını doldurduğundan istinafında hukuki yararının kalmadığı, uygun olmadığı takdirde çocuğu cumartesi günleri almayıp sadece çocukla pazar günü kişisel ilişki kurabileceği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince; erkeğin, kadın lehine hükmedilen tazminatlara faiz verilmesi, kadının da hükmedilen tazminat miktarları ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf itirazlarının ayrı ayrı kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, anılan yönlerden hüküm ve gerekçenin yukarıda belirtilen şekilde düzeltilmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına gerekçede 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, hükümde ise 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının reddi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 23.01.2024 tarihli kararı ile; yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, tazminatlar yönünden gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, iştirak nafakasının miktarı ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden bozulmasına, bozma nedenine göre tarafların kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarlarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı

yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-karşı davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.