Logo

2. Hukuk Dairesi2024/578 E. 2024/8204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kadının boşanma davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin isabetli olup olmadığı, kadının maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1535 E., 2023/1852 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile kısmen esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/447 E., 2022/483 K.

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin başka kadınlar ile mesajlaştığını, kadını ve ortak çocukları maddî ve manevî zor durumda bıraktığını, iddia ve benzeri bahis oyunları oynadığını, çocukların dahi göreceği şekilde pornografik filmler izlediğini, evin geçimiyle ilgilenmediğini, sadakatsiz davrandığını, hakaret ettiğini, gece hayatına düşkün olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların vekâletinin anneye verilmesine her bir çocuk için 500,00'er TL iştirak nafakası ile kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının erkekten tahsiline, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının türlü bahaneler ile sürekli kavga çıkardığını, erkeğe miras olarak kalan evi kendi üzerine almak isteyip kavga sebebi yaptığını, çalışmaya başladıktan sonra kocasını beğenmemeye başladığını ve bir süre sonra karı-koca ilişkisinin de son erdiğini, hastalığı döneminde hiç ilgilenmediğini, ailesine eşi ile ilgili olumsuz şeyler anlattığını, aradaki yaş farkını gündeme getirerek artık sevmediğini söylediğini, hakaret ettiğini, erkeğin bilgisi dışında ortak çocuğun telefonda cinsel içerikli bir video gördüğünü ve kadının bundan sonra boşanma kararı alıp vazgeçmediğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evlilik birliği devam ederken erkeğin sürekli iddia ve bahis oyunları oynadığı, burada harcadığı para ile evinin geçimini sıkıntıya soktuğu, yine evlilik birliği devam ederken cep telefonundan porno video izlediği ve bunu çocuğunun gördüğü, bir pavyonda çalışan kadın ile yazışmalar yaptığı, daha önceden de eşini başka kadınlar ile aldattığı, sarsıcı hareketlerde bulunduğu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, faturaları ödememesi sebebiyle evin elektrik, su ve doğalgazının kesildiği, kadının ise " ben artık kocamı sevmiyorum" diye beyanda bulunduğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, çocuklar yararına aylık 700,00 er TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası, iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının gerçekleşen kusurunun yanında ayrıca eşi ile yatmadığının da anlaşıldığı ve bu vakıanın da kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiği, netice itibariyle yine de erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurun ağırlığına nazaran kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, iştirak nafakası yönünden ise kadının talebini aşar nitelikte hüküm kurulduğu gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminatların miktarına, erkeğin ise kusur belirlemesi ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ortak çocuklar yararına ise aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının soyut olduğunu, görgüye dayalı olmadığını, kadının güven sarsıcı davranış ve sadakatsizlik vakıalarına dayanmadığını, erkeğe kusur olarak yüklenilen vakıaların affedildiğini, kadının dava dilekçesinde tanık ve başkaca delile dayanmadığını, kadının boşanmada ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile bunların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı kusur belirlemesinin isabetli yapılıp yapılmadığı ile tarafların kusurlarına göre kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.