"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/546 E., 2024/647 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/499 E., 2024/27 K.
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 1985 yılında, hiç evlenmeden, çocuksuz olarak vefat eden muris ...'in (TCKN:49429264044) yasal mirasçıları olduğunu bu durumun Geyve Sulh Hukuk Mahkemesi 28.12.2011 tarih ve 2011/666 Esas - 2011/706 Karar sayılı ve daha evvelinden Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 06.11.1990 tarih ve1989/295 Esas - 1990/1695 Karar sayılı mirasçılık belgeleriyle ortaya konulduğunu ancak nüfus kayıtlarında, murisin oğlu olarak saklıdan nüfus kütüğüne kaydolunan davalı ...'in kayıtlı olduğunu, kayıtların gerçeğe aykırı olduğunu iddia ederek muris ...'in oğlu olarak kayıtlarda gözüken davalının kaydının silinerek gerçek mirasçıların davacılar olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 05.07.1985 tarihinde ölen ...'in davalının babası olduğunu, davalı dışında başka altsoyu da bulunmadığını, ...'in çocuk yaşta babasıyla tartışarak evini terkettiğini, evden ayrıldığı zaman nüfusa kayıtlı olmadığını, çocuk yaşından itibaren sokakta yaşamaya başladığını, ilerleyen yıllarda güvenlik güçleri tarafından yakalandığını, kimliğinin olmadığı ve yapılan nüfus araştırmasında müteveffa ...'in çocuğu olduğu ve asker kaçağı olduğunun tespit edildiğini ve bu şekilde askere gönderildiğini, daha sonrasında Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün 17.04.2015 tarihli yazısında Türk Vatandaşlığını 403 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca kazandığını ve ... T.C Kimlik Numarasına kaydedildiğini, Türk Vatandaşlığını kazandıktan sonra saklıdan nüfus kütüğüne kayıt olma talebinde bulunduğunu ve İçişleri Bakanlığının 31.03.2015 tarihli 2015/97 sayılı kararı ile 08.04.2015 tarihinde kanunlara uygun bir şekilde nüfus kütüğüne kaydedildiğini, bu nedenle davacı tarafın iddialarının bir geçerliliği bulunmadığını, muris ...'in yasal ve tek mirasçısı olduğunu, DNA testi sonucu çıkacak sonuca göre, davalının tek mirasçı olduğunun ortaya çıkacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı taraflarca davalının mirasçı olmadığı, kendilerinin mirasçılığını engellemek ve miras malı taşınmazı elde etmek istediği ileri sürülse de Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/520 E. Sayılı dosyasında verilen mirasçılık belgesine göre davalı ...'in müteveffa ...'in tek mirasçısı olarak belirtildiği, tanık beyanlarının davalı ...'in müteveffa ...'nın çocuğu olduğu yönünde olduğu, Bahçelievler İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 04.01.2023 tarihli yazısında her iki TC kimlik numarasında belirtilen ...'i ilişkin kaydın aynı kişi olduğu kanaatine varıldığının belirtildiği, Müteveffa ...'nın mezar yerinin yapılan tüm araştırmalar karşın tam olarak tespit edilemediğinden fethi kabir işleminin yapılamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mezar yerinin detaylı olarak araştırılmadığını, davalının emniyet kayıtlarında 01.10.1978 yılında parmak izi kayıtlarının 1966 doğumlu ... T. isimli kişi bilgisinin bulunduğunu, bu hususta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının annesi olduğunu iddia ettiği ... ve kızkardeşi olduğunu iddia ettiği ... hakkında yapılan kolluk araştırmasında 30 haneli köyde tanınmadığı hususunun tespit edildiğini, davacılar ile davalının DNA incelemesinin yapılmadığını, erkek çocuklar arasında DNA incelemesi yapılmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine, nüfus kayıtlarının içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre davacı tarafın istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, davalının mükerrer nüfus kaydının bulunmasının müteveffa ...'in çocuğu olmadığının delili olamayacağı, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mezar yerinin detaylı olarak araştırılmadığını, davalının emniyet kayıtlarında 01.10.1978 yılında parmak izi kayıtlarının 1966 doğumlu ... T. isimli kişi bilgisinin bulunduğunu, bu hususta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının annesi olduğunu iddia ettiği ... ve kızkardeşi olduğunu iddia ettiği ... hakkında yapılan kolluk araştırmasında 30 haneli köyde tanınmadığı hususunun tespit edildiğini, davacılar ile davalının DNA incelemesinin yapılmadığını, erkek çocuklar arasında DNA incelemesi yapılmadığını ileri sürerek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalının 2015 yılında saklı kayıttan murisin çocuğu olarak tesciline ilişkin kaydın düzeltilmesi davası olup, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, murisin mezar yerinin tespit edilememesi sebebi ile DNA testi yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Somut olayda muris ... 'in mezar yeri tespit edilememiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek gerektiğinde Adli Tıp Kurumundan görüş almak suretiyle sırasıyla murisin babası ... ve erkek kardeşi ... ile DNA incelemesine esas alınabilecek diğer kişilerin mezar yerlerinin tespit edilerek davalı ile DNA incelemesinin yapılması ve taraflarca bildirilen tüm delillerle resen toplanacak delillerin hep birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
2.Davalı ile davalının annesi ... arasında DNA incelemesi yapılması gerekirken bu hususta hiç bir araştırma yapılmamış olması da doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi Kararının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.