"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2882 E., 2024/1238 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Adana 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/3 E., 2022/479 K.
Taraflar arasındaki üçüncü kişi ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu ... ile davalının 2008 yılında evlendiklerini bu evlilikten 2012 doğumlu ... ve 2013 doğumlu ... isimli iki çocukları bulunduğunu, oğlunun 22.10.2020 tarihinde vefat ettiğini, ortakçocukların davalı anne ile birlikte kaldıklarını, oğlunu kaybettiği tarihten bu yana torunları ile görüşemediğini, yaşadığı evlat acısına bir de torunlarını görememesinin acısı eklendiğini, davalının, müvekkili ile olan kişisel sorunları sebebi ile müvekkilinin çocukları görmesine engel olduğunu belirterek müvekkili ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuklardan ...'un müvekili tarafından evlat edinildiğini, diğer herhangi bir hısımlılığı bulunmadığını, zira evlat edinilme evlat edinen ile evlatlık arasında hısımlık ilişkisi kurarsa da, ne evlat edinenin hısımları ile evlatlık ne de evlatlığın füruu dışındaki hısımları ile evlat edinen arasında hısımlık tesis etmeyeceğini, olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabileceğini, çocukların tüm yaşamı boyunca müvekkilinin yaşadığı Adana ilinde ikamet ettiklerini, davacının ise Mersin ilinde ikamet ettiğini, müvekkilinin çocukları yaşamları boyunca hiçbir şekilde davacı yanında yaşamadığı gibi hiçbir zaman davacının evinde yatılı şekilde misafir olarak dahi kalmadıklarını, davacının ve müvekkilinin farklı illerde yaşamış olması ve aile bağlarının çok zayıf olması, davacının oğlu olan ve müvekkilinin eşi olan ... ile davacının bağlarının zayıf olması nedeniyle çok nadiren birbirlerine gidip geldiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya ortak çocukları göstermediği, davacının torunlarına çok düşkün olduğu, aile bağlarının sağlam olduğu, alınan sosyal inceleme raporunda dosya kapsamı bilgiler, taraflarla ve küçüklerle yapılan görüşme ve gözlemler, tarafların ve küçüklerin kişisel ilişki hususunda ki beyanları dikkate alındığında; küçüklerin mevcut koşullarda davacı babaanne Ayhan ile yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının küçüklerin psikolojik, pedagojik ve sosyal gelişimleri açısından uygun olacağı kanaatinin bildirildiği görülemekle davacının torunlarını sevdiği ve görmek istediği, gelen uzman raporu ile birlikte ortak çocuklarla davacı babaanne arasında şahsi ilişki kurulmasının çocukların aleyhine bir durum teşkil etmediği, çocuklar ile davacının farklı şehirlerde bulunduğu, yatısız şahsi görüşün davanın amacına aykırı olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulü ile davacı ile torunları arasında her ayın birinci haftası Cumartesi günü saat 10.00 ile ertesi günü saat 17.00; kurban bayramının ikinci günü saat 10.00 ila ertesi gün saat 17.00; okulların sonbahar ara tatilinin olduğu haftanın Cumartesi günü saat 10.00 ile ertesi günü saat 17.00; Şubat yarı yıl tatilinin birinci günü saat 10.00 ile üçüncü günü saat 17.00; okulların ilkbahar ara tatilinin olduğu haftanın Cumartesi günü saat 10.00 ile ertesi günü saat 17.00; her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10.00 ile yedinci günü saat 17.00; babalar gününde saat 10.00 ile 17.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, karar duruşmasında Mahkemece sözlü yargılamaya geçildiğini ancak sözlü yargılamaya geçildiğinin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili tarafından davacının çocukları görebileceği hususunda gerek davacıya gerekse davacı vekiline mesaj yoluyla iletimde bulunulduğunu ancak davacının bir gün olsun çocukları görmediğini, olağanüstü bir durumun söz konusu olmadığını, davacının yaşı ve sağlığı itibarıyla refakatçi olmaksızın tek başına Mersin' den Adana'ya gelerek çocukları almasının ve kişisel ilişki kurmasının imkansız olduğunu, aile içerisindeki bağların kopmuş olması nedeniyle çocukları ile davacı arasında bir bağ oluşmadığını ayrıca davacının bir çok sağlık sorunu olduğunu, çocuklara bakabilmesi ve onlarla ilgilenebilmesinin mümkün olmadığını, yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğunu, ortak çocuklardan ...'un müvekkili tarafından evlat edinildiğini bu nedenle davacı tarafça hiçbir zaman benimsenmediğini, çocukların ayırt edildiğini ileri sürerek; davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, hukuki nitelendirmede hata yapılmadığı, dosyaya sunulan sosyal inceleme raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarının tekrarla; davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, babaanne ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasının, kişisel ilişkinin refakatçi olmadan ve yatılı şekilde kurulmasının dosya kapsamına ve çocukların üstün menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 323, 324, 325 inci maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı anne vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de kişisel ilişki süresinin anne ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Somut olayda, çocukların ve babaannenin yaşı, çocukların eğitim hayatları, anneleri yanında bir düzene alışkın olmaları ve mevcut koşulları, görüşleri, tarafların farklı illerde olmaları, 02.03.2022 tarihli uzman raporu dikkate alındığında davacı babaanne ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki süresinin uzun olduğu anlaşılmaktadır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 inci bendindeki davacı babaanne ile küçükler arasında kişisel ilişkinin düzenlendiği bölümün hükümden çıkartılmasına, yerine “Davacı ... ile torunları 2013 doğumlu ... ve 2011 doğumlu ... arasında her ayın birinci haftası Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan akşam 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.