"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2465 E., 2023/2467 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/430 E., 2023/913 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını, ortak konuttan kovduğunu, aşırı kıskanç olduğunu, aile içinde kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk Onur Kağan'ın velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk Onur Kağan yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına, 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ortak çocuk Elif'e kötü davrandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına 200.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kadını istemediğini söyleyerek onu ailesinin evine gönderdiği, kadından tiksindiğini ve onunla aynı evde kalmak istemediğini söylediği, kadına ise yüklenecek kusurlu bir davranışın erkek tarafından ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına karar tarihine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle 1.500,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminat, kadının iştirak nafakası talebinin reddine, erkeğin iştirak nafakası ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddi sebebiyle kadın yararına ayrı ayrı maktu vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, kadının ise tam kusurlu olduğu, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu ve vekâlet ücretinin hatalı düzenlendiği, erkek yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından, İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde, karşı davanın reddine ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, kişilik hakları saldırıya uğrayan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatların miktarlarında, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olması nedeniyle karşı davası ile tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vakıası kusur olarak yüklenmişse de erkeğe yüklenen bu vakıanın ispatlanamadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği ancak yine de kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları uyarınca boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.