"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/1125 E., 2023/145 K.
KARAR : Bozmaya uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın için hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kadın için hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının Hollanda'ya geldikten üç dört hafta sonra Iğdır'da kabul ettiği her durumu sorun yapmaya başladığını, kadın ve ailesinin bir çok kez mesaj ve telefon yolu ile erkeği tehdit ettiğini, hakaretlere maruz kaldığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap dilekçesinde iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kusurlu olduğunu ileri sürerek dava tarihinden itibaren aylık yasal faiziyle birlikte 1.000,00 TL nafaka, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve düğünde takılan ziynetlerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.09.2019 tarihli ve 2018/292 Esas, 2019/ 624 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kadını çatı katına kilitlediği, insanlarla iletişim kurmasını engellediği, kadının sınırdışı edilmesi için belge düzenlettiği, erkeğin annesinin kadına yönelik sen çok acizsin, zavallısın dediği erkeğin bu duruma sessiz kaldığı, kadının ise erkeğe hakaret ettiği, yemek yapmadığı, sen beklediğimden daha özürlüsün şeklinde söylemlerde bulunduğu, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tedbir nafakasına karar tarihinden itibaren yoksulluk nafakasına ise boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, kadın için yasal faiziyle birlikte 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata ve kadının karşı ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile kısmen kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli ve 2019/2730 Esas, 2022/321 Karar sayılı kararıyla; ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1 Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 03.10.2022 tarihli ve 2022/5025 Esas, 2022/7596 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, yine tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile; 30.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının, daha önce bozmaya konu ilamda ilk derece mahkemesince hükmedilen nafaka ve maddî manevî tazminat miktarından çok farklılık arz etmediğini ileri sürerek; tazminatların ve nafakanın miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup bozmanın amacına uygun değildir. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafda belirtildiği üzere kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.