Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5851 E. 2024/6482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının azlığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak belirlenen yoksulluk nafakası miktarında, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları gözetilerek bir isabetsizlik bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/557 E., 2024/634 K.

KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle yeniden hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına artırılarak yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî tazminat ile 100,000,00 TL manevî tazminata, aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.12.2021 tarihli, 2020/1481 E., 2021/1585 K. sayılı kararıyla; erkeğin, kadına hakaret ettiği ve aşağıladığı, ekonomik şiddet uyguladığı, kadının hastalığı ile ilgilenmediği, kadının ailesini istemediği, çocuk sahibi olmak istemediğini söylediği, son tartışmada erkeğin kadına fiziki şiddet uyguladığı ve onu evden kovduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili; tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı erkek vekili eksik inceleme, kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2022 tarihli, 2022/612 Esas, 2022/1221 Karar sayılı kararıyla; 16.06.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı erkeğe tanıklarının ad, soyad ve adreslerini bildirmesi için usulüne uygun kesin süre verildiği, erkeğin iki haftalık kesin süreden sonra tanık listesi ibraz ettiği ancak ön incelemeyi izleyen tahkikat duruşmasında da tanıklarını hazır etmediği, bu durumda kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla erkek tanıklarının dinlenmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesinin doğru olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kadının kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadın yararına maddî, manevî tazminat, yoksulluk nafakası takdiri isabetli olmakla birlikte miktarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 45.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 18.01.2024 tarihli kararı ile; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın lehine aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.