Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5886 E. 2024/6837 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eşin, aile konutu niteliğindeki taşınmazın bilgisi ve rızası dışında ipotek edilip satılması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddi halinde taşınmazın değerinin tazmini isteminin reddinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satışı nedeniyle 4721 sayılı TMK’nın 1023. maddesi koşullarının oluşmadığı, davacı eşin aile konutu üzerinde ayni hakka değil şahsi hakka sahip olduğu ve bu hakkın taşınmazın parasal değerinin talep edilmesini içermediği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/305 E., 2023/28 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/139 E., 2021/751 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Elazığ ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi 961 ada 3 parsel sayılı mesken niteliğindeki taşınmazın tapuda davacının eşi olan davalı ... adına kayıtlı iken, taşınmaz üzerinde davacının bilgi ve rızası dışında diğer davalı şirketin bankaya olan borcuna teminat olmak üzere banka lehine ipotek tesis edildiğini, davacının tesis edilen ipotekten, başlatılan icra takibi ile haberdar olduğunu, muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığını, ipoteğin kaldırılması istemi ile Elazığ 1. Aile Mahkemesinin 2015/815 Esasında açılan dava devam ederken taşınmazın icra dosyasında satışa çıkartıldığını ve davalı banka tarafından satın alındığını ve ipoteğin kaldırılması istemli dava konusuz kalmakla, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, ilgili dosyada yapılan imza incelemesinde imzanın davacıya aidiyetinin tespit edilmediğini ve davalı bankanın yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulduğunu, davalı bankanın sahte imzalı eş muvafakati ile ipotek tesis ettiğini, dürüstlük kuralına aykırı davrandığını belirterek terditli açılan davada, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki malik davalı eş adına tapuya tesciline, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına, tapu iptal ve tescil isteminin reddi halinde davacının uğradığı zararın tazmini amacıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Banka vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiş, diger davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğünün "aile birliğinin ve malik olmayan eşin barınma hakkınının korunması" amacıyla sınırlandırıldığı, malik olmayan eşin, aile konutunda ayni bir hakkının bulunmadığı, şahsi hakkının bulunduğu, bu hakkın, taşınmazın parasal değerinin, taşınmazı devralan üçüncü kişiden istenmesini içermediği, ancak ipotek tesisine ilişkin sözleşmenin hükümsüzlüğünün kanıtlanması halinde, ipoteğin kaldırılmasına karar verilebileceği, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin malik olmayan eşin barınma hakkını koruduğu dikkate alındığında, davacı kadının dava konusu taşınmazın değerini talep etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili, istinaf dilekçesi ile; davayı terditli açmalarına rağmen mahkemece asli talepleri olan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olumlu olumsuz herhangi bir hüküm kurulmadan ikinci taleplerinin reddine karar verildiği, ipotek işleminin baştan itibaren geçersiz olup buna bağlı olarak banka adına yapılan tescil işleminin de yolsuz olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı Banka, istinaf dilekçesi ile; fer’i müdahil olan ... lehine kendileriyle beraber müteselsilen vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek ... lehine müteselsilen hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça taşınmazın davalı bankaya devri nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın konusuz kalması üzerine, taşınmazın tapu kaydının iptali ve davalı eş adına tescili, aksi takdirde taşınmazın değeri üzerinden davacının uğradığı zararın tazmini talep edilmiş olup dava konusu taşınmaz, dava dışı üçüncü kişiye satılmak suretiyle el değiştirdiğinden 4721 sayılı Kanun'un 1023 üncü maddesi koşullarının oluşmadığı, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilinin bu itibarla mümkün olmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin malik olmayan eşin barınma hakkını koruduğu dikkate alındığında, davacı kadının dava konusu taşınmazın değerini talep etme hakkının da bulunmadığı, bu itibarla mahkemenin ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğu, dava konusu taşınmaz 2016 yılında satılmış olup, 2018 yılında rehin açığı belgesi kapsamında kalan alacak ...’ne devredildiği bu durumda Sümer Varlık Yönetim Anonim Şirketinin davalı sıfatı bulunmayıp, fer’i müdahil konumunda olduğu, davalı Bankanın münhasıran davalı olduğu ve sadace davalı banka lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken fer’i müdahil olan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile davalı Bankanın vekalet ücretine yönelik istinaf isteminin kabulüne, davacının istinaf taleplerinin ise esastan reddine, ilgili bendin kaldırılmasına davalı banka kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 28.944,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Bankaya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; terditli tescil talebi konusunda bir inceleme yapılmadığı gibi bu yöne ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar da verilmediği, tescil isteği konusunda da gerekli inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan aile konutu niteliğinde olan taşınmazın tapu iptali isteminin reddi halinde davacının uğradığı zararın tazmini talebinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,194 üncü maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.