"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/921 E., 2023/1628 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile çocukla davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı baba vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde, davalıyla boşandıklarını, çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, babanın kişisel ilişki günlerinde amca Emrah tarafından ortak çocuğun cinsel tacize uğradığını belirterek kişisel ilişkinin kaldırılmasını, uygun görülmezse yeniden düzenlenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı baba vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.09.2021 tarih 2019/1297 Esas 2021/1049 Karar sayılı kararıyla; 26/06/2020 tarihli uzman raporu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi çocuk ve ergen Ruh Hastalıkları anabilim dalı raporu, tanık beyanları, ...'nın özlük dosyasında kendi elleriyle yazdığı beyanları ve usul ekonomisi gereği, davanın kabulü ile, çocuğun üstün yararı gereği çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı baba vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28.Hukuk Dairesi'nin 2021/1710 Esas 2021/2108 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 25.04.2022 tarih 2022/2648 Esas 2022/3930 Karar sayılı bozma ilâmında; davacı anne tarafından ceza dosyasından başka çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgunun ispat edilemediği, tarafların ortak çocukları 19.01.2011 doğumlu ...'nın inceleme tarihi itibariyle idrak çağında olduğu, kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması, dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "ortak çocuk ...'nın yaşı itibariyle yeterli idrak çağında olduğunun değerlendirildiği, ayrıca taraflara ilişkin tüm bu mevcut bilgi, gözlem ve tespitlerin yanında çocuk alanında yürürlükte olan ulusal ve uluslararası mevzuatın (BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin ve Çocuk Koruma Kanunu’nun ilgili hükümleri) çocuklara sağlamış olduğu haklar çerçevesinde “çocukların kendilerini ilgilendiren konulardaki katılım ve görüş haklarını” önceleyen ve önemseyen hükümleri doğrultusunda bir kişisel ilişki düzenlemesine hükmedilmesinin uygun olacağı; bu bağlamda müşterek çocuğun “doğal” istek ve beklentisinin kişisel ilişkinin kaldırılmasını destekler nitelikte olduğu ayrıca davalı babanın yaklaşık dört yıldır ortak çocukla görüşmek için herhangi bir çaba ve girişimde bulunmaması, görüşme boyunca kişisel ilişkiye yönelik sorulan sorulara kararsız ve net olmayan cevaplar vermesi, dava sürecine davalı ile görüşme kısmında açıklanan sebeplerle yeteri kadar önem vermemesi, müşterek çocuğun anlattıklarına inanmaması dolasıyla aralarındaki güven bağının ciddi şekilde sarsılması, davalı babanın çocukla görüşme konusunda birçok çekincesi bulunması, görüşmedikleri süre boyunca çocuğun eğitim ve öğrenim ihtiyaçları dahil hiçbir ihtiyacıyla ilgilenmemesi, 2022 yılında çocuğa ve babaya danışmanlık uygulanması ancak bu danışmanlığın sonucunda da kişisel ilişki konusunda olumlu değişimlerin bulunmaması durumları da göz önüne alındığında davalı ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin çocukta gelişimsel ve psikolojik açıdan ciddi problemler yaratabileceği, gelinen nokta itibariyle baba ve çocuk arasında kurulacak ilişkinin çocukta ciddi travmatik süreçleri tetikleyebileceği" gerekçesiyle; davanın kabulü ile baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı baba vekili temyiz dilekçesinde; kişisel ilişkisinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilâmına uyulmasına karar veren mahkemenin kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı ve çocuk ile baba arasında kurulmuş olan kişisel ilişkinin kaldırılması çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri.Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Ayrıca Sözleşmenin 1 inci, 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (b) bendi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.