"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1414 E., 2023/1385 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/715 E., 2021/522 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın vekili tarafından katılma yoluyla kusur belirlemesi, manevî tazminat ve nafakalar yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise hükmün tamamı yönünden duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.04.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... ve vekili gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili Avukat ...'ün mazeret bildirdiği görüldü. Usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeritin reddine karar verildi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı, davacı kadın vekili tarafından tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, erkeğe hakaret eden kadının az, kadına hakaret eden, birlik görevini ihmal eden ve ortak konutu terk eden erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kadına hakaret vakıası kusur olarak yüklenmişse de, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde kadına kusurlu bir davranışın yüklenmediği, bu karara karşı erkek vekili tarafından istinaf itirazında bulunulmadığı ve kadın yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, Bölge Adliye Mahkemesince kadın yararına oluşmuş usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde kadına "hakaret" vakıasının kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadının bir kusuru ispatlanamamıştır. Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı erkek tam kusurludur. Hal böyleyken, erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3.Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Davacı kadının yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması göre okul kantininde yarım gün çalıştığı, 2019 yılı için aylık 1.000,00 TL gelirini olduğu, mal varlığının ise bulunmadığının belirtildiği, sosyal inceleme raporunda alınan beyanında ise okul kantininde temizlik görevlisi olarak çalıştığını belirttiği, SGK kaydının incelenmesinde de aktif kaydının bulunduğu anlaşılmışsa da; kadının sürekli ve düzenli gelir elde edip etmediği anlaşılamamaktadır. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesince, kadının işinin sürekli mahiyette olup olmadığı, gelirinin düzenli ve yeterli olup olmadığı hususunun araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere taraf vekillerinin sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara iadesine,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin ...'ten alınıp ...'a verilmesine,
08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.