Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6227 E. 2024/5969 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik dışı çocuğun annesinin, çocuğun babasının soyadını taşımasını istemediği ve kendi soyadını kullanması için izin istediği bir soyadı değişikliği davasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yüksek yararı gözetilerek, anne ile aynı soyadını taşımasının çocuğun günlük ve sosyal hayatında karşılaşabileceği olası zorlukları azaltacağı ve babayla fiili bir ilişkisinin olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1659 E., 2024/231 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/918 E., 2023/423 K.

Taraflar arasındaki çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik dışı doğan çocuklarının anne kütüğüne kaydedildiğini, Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi'nin 2019/905 Esas, 2022/434 Karar sayılı ilamıyla küçüğün babasının davalı olduğuna ilişkin kararın kesinleştiğini, babasının kütüğüne geçen çocuğun "..." soy ismine geçtiğini ve küçüğün okulda sorun yaşadığını, soy isminde meydana gelen değişikliğin çocukta kafa karışıklığına sebep olduğunu, günlük hayatında da sorunlar meydana geldiğini, müvekkilinin ve çocuğun yaşamını olumsuz etkilediğini, bazen çözülmesi ciddi zaman ve emek isteyen sorunların ortaya çıkmasına neden olduğunu, velâyeti annede olan küçüğün babasıyla iletişimi olmadığını, babayı tanımadığını belirterek küçüğün "..." olan soy isminin "..." olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddiaları kabul etmeyerek davacı ile müvekkili arasında görülen soybağına ilişkin davanın kesinleşmesinin üzerinden henüz bir ay geçtiğini, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, küçüğün 2019 doğumlu olup idrak çağında olmadığını ve görüşünün alınmasının isabetsiz olacağını, davacının bir evlilik yapması halinde veya gelecekte velâyetin müvekkiline verildiği durumda çocuk ile davacı veya müvekkili arasında soy isim farklılığının çocukta kimlik çatışmasına sebebiyet vereceğini, çocuğun yüksek yararı gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuğun annesi olan davacı, ihbarda bulunulan babası, çocuğun yaşam alanında bulunan bireyler, çocuğun yaşam alanı, sosyal imkanları, davacının işi ve iş çevresi gibi çocukla ilgili tüm hususlar incelenerek bilirkişiden rapor tanzim edilmesi istenildiği, rapor dikkate alınarak çocuğun yüksek menfaati de gözetilerek davanın kabulü ile küçüğün soy isminin annesinin soy ismi olan "..." soyadı ile değiştirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, aşamalardaki dilekçelerindeki iddialarını tekrarla, davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 19.01.2019 doğumlu İlke Umay'ın evlilik dışı dünyaya geldiği ve babasıyla davacı anne tarafından açılan babalık davası ile soybağının kurulduğu, velâyetinin annede olduğu, anne ile soyadı farklılığının çocuğu olumsuz etkilediği, günlük ve sosyal hayatlarında soyadı farklılığının zorluklara neden olduğu, soyadı değişikliğinin çocuğun yüksek yararına olacağı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği belirlendiğinden yasal mevzuat, Uluslararası Sözleşmeler, Anayasa Mahkemesi kararları, Yargıtay içtihatları ve çocuğun yüksek yararı ilkesi uyarınca davanın kabulü kararında ve gerekçesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin davası olup, uyuşmazlık, annenin gebeliği ile, çocuğun doğumu ile ilgilenmediği ve çocuğu nüfusa kaydettirmediği kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olan babanın soyadını kullanmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararları, Anayasa Mahkemesi'nin 08.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.