Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6259 E. 2024/6312 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakasına karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın daha önceki bozma ilamında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının yoksulluk nafakası yönünden araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, yerel mahkemece bu konuda hüküm kurulmaması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/281 E., 2024/137 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi esastan ret kararının kısmen kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kısmen kabul kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının alkol kullanmasından rahatsız olduğunu, evin toplanmasına yardım ettiğini, bu durumu davalının erkeğin iş yerinde anlattığını, davalının sen benim neler yaşadığımı bilsen aklın durur dediğini, bunun üzerine olan güveninin azaldığını, davalının evlilik boyunca temizlik ve yemek yapmadığını, davalının memnun olmadığı hususunda imalarda bulunduğunu, davalının evde olan biten her şeyi dışırada anlattığını, davalının eski sevgilisinin resimlerinin bilgisayarda kayıtlı olduğunu, internete sohbet sitelerinde sohbetler ettiğini, davalının ailesine görgüsüz dediğini, evlilikten memnun olmadığını, davalının evde giyimine dikkat etmediğini davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, müvekkilinin evlilik boyunca sadece bir kez alkol aldığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının ailesinin evliliğe müdahalede bulunduğunu, davacının hareketler ettiğini, davacının evdeki eşyaları kırdığını, bağırıp çağırdığını belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı-davacı vekili 29.05.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle; taleplerini 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.04.2019 tarihli kararı ile, erkeğin annesinin tarafların tekrar birleşmelerini ve kadının eve gelmesini istemediği, erkeğin annesinin bu müdahalesine sessiz kaldığı, küfür ederek “biz ...'yle anlaşamıyoruz, sinkaf olsun gitsin" dediği, erkeğin abisinin kadına hakaret ettiği, "on beş gündür neredeydi o iffetsiz, gitsin onu istemiyoruz, namussuz, şerefsiz" dediği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına ve yoksulluk nafakasının reddine, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;

1.Davacı-davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, maddî ve manevî tazminatın miktarı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin28.04.2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemiz 10.11.2022 tarihli ilamı ile, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatlar az olduğu ve 2018 yılında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında kadının ev hanımı olduğu ve gelirinin bulunmadığının bildirildiği, Mahkemece, tarafların gelirinin bulunup bulunmadığı ve varsa düzenli ve yeterli olup olmadığı hususunun, gerekirse iş yerlerinden ücret bordroları da getirtilmek suretiyle araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan sebeplerle hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın yararına tarafların ekonomik sosyal durumları ve kusur durumu nedeniyle 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş davalı- davacının maddî ve manevî tazminat talepleri dışındaki tarafların diğer tüm talepleri hakkındaki kararlar daha önceden kesinleştiğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek maddî ve manevî tazminatın miktarı, kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden karar verilmemiş olması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dairemizin 10.11.2022 tarihli ilamı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumunun yoksulluk nafakası yönünden araştırılarak varılacak sonuca göre davalı- davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün yoksulluk nafakası yönünden de bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyulmasına rağmen verilen 10.11.2022 tarihli kararda kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Buna göre Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma yapılarak kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden olumlu olumsuz hüküm kurulması gerekirken hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına,

2.Yukarıda belirtildiği üzere temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.