"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1795 E., 2023/2443 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/72 E., 2023/214 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının dört kez ortak haneyi terk ettiğini, yakınlarının ikna ederek ortak haneye döndürdüğünü, ancak kadının sonuncu gidişinde ortak haneye dönmeyi kabul etmediğini, kadının erkeğe Ankara'da bulunan evini kendi yeğenine vermesi, Çorum'da bulunan evini satması ve banka hesaplarında bulunan paraları kendi idaresine vermesi için baskı uygulamaya başladığını, son 3-4 yıldır erkeğin ihtiyaçları ve hastalığı ile yeteri kadar ilgilenmediğini, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, komşulara erkeğin alzheimer hastası olduğunu yaydığını, en son tartışmanın para yüzünden çıktığını, bu olay sonrasında kadının gittiğini ve dönmeye yanaşmadığını, erkeği istemediğini ve dönmeyeceğini söylediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının evi hiç terk etmediğini, erkeğin her ihtiyacını yerine getirdiğini, erkeğin son 3 yıldır kalp ameliyatı sonrasında psikolojisinin bozulduğunu, kadına karşı agresif davranışları olduğunu, erkeğin yoğun bakımda kaldığı dönemde yasak olduğundan yanında kalamadığını, her gün görmeye gittiğini, son olayda tartışmalarında erkeğin oğlunu çağırdığını ve kadını Merzifon'a gönderdiğini iddia ederek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlığın, yargılamanın devamı sırasında davacı erkeğin vefat etmiş olması karşısında davaya mirasçıları tarafından kusur tespiti noktasında devam edilmesi neticesinde davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmakta olduğu, davacı müteveffanın mirasçılarının davaya kusur tespiti noktasında devam etmek istedikleri, somut olayda; davalı kadının evlilik birliği içerisinde davacı erkeğin alzheimer hastalığı olmadığı halde etrafa bu yönde hastalığı olduğu şeklinde yanlış bilgi verdiğinin ve son tartışmada evi terk ederek davacının davetine rağmen geri dönmediğinin ispatlandığı gerekçesi ile davacının davanın devamı sırasında vefatı sebebiyle evlilik birliği sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek şekilde kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, kadının, tanık beyanlarında da görüleceği üzere davacının her ihtiyacını karşılamış olduğunu, bizzat kendisinin ilgilendiğini, kendisi de hasta olmasına rağmen davacının her an yanında olduğunu belirterek, kusur tespiti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'ur 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur tespiti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında evlilik ölümle sona ermiş ve boşanma davası konusuz kalmış ise de, mirasçıların davaya kusur tespiti yönünden devam etmeleri nedeniyle sağ kalan davalı kadın eşin ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Somut olayda, Mahkemece, davalı kadının evlilik birliği içerisinde davacı erkeğin alzheimer hastalığı olmadığı halde etrafa bu yönde hastalığı olduğu şeklinde yanlış bilgi verdiği ve son tartışmada evi terk ederek davacının davetine rağmen geri dönmediği, bu suretle boşanmaya sebep olan olaylarda sağ kalan eş olan kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, davacı erkek tarafından terk hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası bulunmadığından, evi terk etmesinin davalı kadına kusur olarak yüklenmesi doğru değildir. Ayrıca tanık H.'nin beyanına göre, davacının yaşlılığı sebebiyle bazı şeyleri hatırlayamadığından davalının bu şekilde beyanda bulunduğu yönündeki beyanı, kadının yaşı, tıbbi bilgisinin bulunmaması sebebiyle kocanın unutkanlığını bu şekilde ifade etmesinin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmıştır. Kadına isnat edilen başkaca bir kusurlu davranış da ispat edilememiştir. Bu durumda kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olmadığının tespitine karar verilecek yerde kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.