"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/325 E., 2024/560 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Edirne 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/213 E., 2023/482 K.
Taraflar arasındaki mutat meskene iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ortak çocuklarını davacıdan habersiz Almanya`dan Türkiye`ye kaçırdığını belirterek çocuğun mutat meskeni olan Almanya`ya iadesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın Merkezi makam adına mahalli Cumhuriyet Başsavcılığınca açılabileceği, davada davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; yasal düzenlemeden davanın sadece merkezi makam tarafından açılacağının anlaşılmadığını, dava açmaya yetkili olanlardan birinin de merkezi makam olduğunu, çocuğun annesinin, çocuğunu almak için dava açmasına izin vermemenin kişinin mahkemeye erişim hakkını engellediğini, annenin çocuğunu almak için dava açmasının hem temel hak ve özgürlüklerinden biri hem de yükümlülüğü olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın konusunun niteliği gereği dosya geri gönderilmeden, çocuğun mutat meskenine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre "merkezi makam" adına davanın mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile açılması gerektiği, davacı annenin dava açma hakkı bulunmadığı, aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddine yönelik kararda usul ve esas açısından bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; yasal düzenlemeden davanın sadece merkezi makam tarafından açılacağının anlaşılmadığını, dava açmaya yetkili olanlardan birinin de merkezi makam olduğunu, çocuğun annesinin, çocuğunu almak için dava açmasına izin vermemenin kişinin mahkemeye erişim hakkını engellediğini, annenin çocuğunu almak için dava açmasının hem temel hak ve özgürlüklerinden biri hem de yükümlülüğü olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın konusunun niteliği gereği dosya geri gönderilmeden, çocuğun mutat meskenine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının doğrudan Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun (5717 sayılı Kanun) kapsamında çocuğun iadesi için dava açıp açamayacağı ve çocuğun mutat mesken olduğu iddia edilen ülkeye iadesine karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5717 sayılı Kanun'un 6 ncı , 7 nci, 10 uncu ve 24 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.