"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2438 E., 2023/1923 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/408 E., 2021/459 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin sürekli olarak, kadına yönelik aşağılayıcı ve küçük görür tarzda rencide edici bir üslup kullanmaya başladığını, erkeğin kadına; "Sen geri zekalısın, beynin gelişmemiş , cahilsin, senden hiç bir halt olmaz, senin yaptığın yemek yenmez, sen beni zehirlersin" gibi cümleler kullandığını, kadının, erkeğin davranışlarını düzeltebileceği ümidiyle sabır göstermiş ise de davalının davranışlarını değiştirmediğini, erkeğin, kadının annesine karşı ölçüsüz, saldırgan, kırıcı ve hakaretamiz üslup kullandığını, erkek ve ailesinin kadının kendi anne ve babası ile görüşmemesi yönünde baskı yaptıklarını, telefonla dahi görüşmesine müsaade etmediklerini, erkeğin, kadına küfür ettiğini, kadının kardeşi F. Ş. Ç. ye hakaret ettiğini, ortak hayatın devamı süresince erkeğin bir çok kez davacıya fiziki şiddet uyguladığını, darp ettiğini, erkek işsiz olduğunu ve gelirinin olmadığını beyan etmiş ise de; erkek ile ailesinin ilk tanışma ve sonrasındaki süreçte, erkeğin aile işletmesinde çalıştığını, gelirinin yüksek olduğunu, hiçbir ekonomik sıkıntısının bulunmadığını hep ifade ettiklerini belirterek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların yerleşim yeri ve davadan önce birlikte yaşadıkları yerin Kocaeli ili olduğundan davaya bakmakla yetkili mahkemenin Kocaeli İli Mahkemeleri olduğunu belirterek öncelikli olarak yetki itirazlarının olduğunu, dava dilekçesinde yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kadının tazminat ve nafaka alabilmek için gerçek olmayan iddialar ortaya attığını, erkeğin şu an işsiz olduğunu, nafaka ödeyebilecek maddi durumunun olmadığını, taraflar arasındaki ilk büyük problemin, kadının, erkekten düğünde takılan altınları isteyip annesine göndermek istemesi üzerine başladığını, erkeğin o dönem işsiz olduğu için bu durumu kabul etmediğini, bunun üzerine kadının erkeğe ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, kadının o günden beri boşanmak istediğini, kadınının annesinin "Kızımı ben yönetirim, benim sözümden çıkmaz" diyerek evliliklerini bitirmekten bahsettiğini, taraflar arasında yaşanan olaydan sonra kadının, erkeğe karşı tavırlarını tamamen değiştirdiğini, hemen hemen her gece geç saatlere kadar ailesiyle konuşmaya başladığını, kadının sürekli olarak para istemeye başladığını, hakaret ettiğini, erkeğin maddi ve manevi anlamda yıprandığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmasına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkek tarafından açılan boşanma davası yönünden; kadının hakaret ettiği iddia edilmiş ise de; delil listesinde sunulan Whatsapp çıktısında yer alan yazışmaların tarihinin belli olmadığı, yazışmaların öncesi ve sonrasının delil listesine konulmadığı, hakaret iddiası ve erkek tarafından ileri sürülen hususlar erkek tarafın evlilik birliğinin devamının kendisinden beklenmeyecek derecede çekilmez hale geldiğini ispat edemediği, erkek tanıklarının bu konuda görgüye dayalı bilgisinini olmadığı kabul edildiğinden, erkeğin açmış olduğu boşanma davasının reddine, kadının boşanma davası yönünden; erkeğin, kadına yönelik; "Senden anne olmaz, cahilsin, kardeşinde senin gibi", kadının annesine yönelik; "şeytansınız ve kalitesizsiniz" dediği, erkeğin kadına yönelik onur ve saygınlığını zedeleyici sözler sarf ettiğinin anlaşıldığı, erkeğin yakınlarının düğünü için Osmaniye iline geldikleri, kadını Adana iline ailesinin yanına bıraktığı, düğün bitimi sonrası kadının ailesinin evine girmeden müşterek konutun bulunduğu Kocaeli iline döndüğü, kadını yanında götürmediği, tarafların o günden beri ayrı yaşadıkları, belirlenen bu vakıalar karşısında erkeğin tam kusurlu olduğu, gerekçesi ile, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine 12.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın lehine 350,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, delillerinin toplanmadığını, kadının evi terk etmek ve kendisine hakaret etmek suretiyle kusurlu olduğunu, bunun tanıklarının beyanları ve sunduğu Whatsapp mesaj kayıtları ile ortaya konulduğunu, erkeğin kadına Mahkemece hakaret olarak kabul edilen sözleri söylemediği, söylendiği kabul edilse bile sözlerin hakaret teşkil etmediği, erkeğin kadınla birlikte yaşamaya devam etmesi nedeniyle kadını affetmiş sayılacağı, kadın lehine yoksulluk nafakasına ve tazminatlara hükmedilmemesi gerektiğini, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, davacı-karşı davalı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmekle birlikte, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, davacı-karşı davalı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.