"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/604 E., 2022/882 K.
KABUL : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkememesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına, sair yönlerden onamasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadın yararına artırılmak suretiyle yoksulluk nafakasına, maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, 2.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.02.2020 tarihli kararı ile kadının "biz seninle aynı kapasitede değiliz, burayı şantiye mi zannettin" diyerek erkeğe karşı aşağılayıcı sözler söylediği, devamlı evin küçüklüğü, düğünün ve balayının istediği gibi olmamasından yakındığı, erkeğin ise kadını darp ettiği, erkeğin babasının kadının ailesini arayarak "gelin kızınızı alın" dediği, böylece kadının evden kovulduğu, erkeğin annesinin oğlunu çok isteyenlerin olduğunu, ayağını denk alması gerektiğini, oğlunun arabasına not bıraktıklarını söyleyip tarafların evliliğine müdahalede bulunmasına erkek eşin sessiz kalarak kadına duygusal şiddet uyguladığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 350,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.01.2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 26.05.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve nafakanın niteliğine göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasının miktarının az olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, sair yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî tazminata ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; kadının iki üniversite bitirmiş olduğunu ve üzerine kayıtlı gayrimenkulü olduğunu, mesleği ve yeteneği olan tarafa yoksulluk nafakası verilmemesi gerektiğini, erkeğin iki yılı aşkın süre önce yurt dışında çalışmayı bıraktığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkek aleyhine verilen maddî ve manevî tazminata ve miktarlarına itiraz ettiklerini belirterek; kusur tespiti, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, erkeğin tamamen kusurlu olduğunu, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları ile kusur durumu birlikte dikkate alındığında hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, aile şirketleri olduğunu, inşaat işi yaptıklarını, aile şirketindeki hissesini devrettiğini, çalıştığı işyerinden maaş haczi yapıldığını, müzekkerede belirtilen miktarın tamamının yatırıldığını, çok sayıda evi, arsası ve arabası olduğunu, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafaka miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık karşılıklı açılan boşanma davalarında; erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı- karşı davalı erkeğin tüm, davalı -karşı davacı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı -karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden davalı -karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı- karşı davalı erkeğin tüm, davalı- karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.