"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/147 E., 2024/1000 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/469 E., 2022/810 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îler yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında İlk Derece Mahkemesince erkeğin birleşen davasının reddine, kadının asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine hükmedilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, erkeğin açtığı birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede, “...kadının sadakatsiz davranışları olduğu iddiasıyla ilgili olarak dinlenen davalı tanıklarının beyanlarında ... ve ... isimli şahsın ilişkilerine yönelik görgüye dayalı beyanlarının olmadığı, ... ile aynı iş yerinde çalışan tanık ... ve tanık ...'ın bu ilişkiye dair gördükleri bir hadisenin olmadığı, bu şekilde bir ilişkiden şüphe duymadıkları beyanı ile davalı-birleşen davacının annesinin huzurda verdiği beyan arasında çelişki olduğu, bu nedenle bu hususta davacı kadına Mahkememizce kusur atfedilmediği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu,.." gerekçesiyle erkeğin birleşen davasının reddine karar verilmiştir. Tanık olarak dinlenen erkeğin annesi, kadının erkeğe hakaretler ettiğini, ... isimli kişiyi sevdiğini söylediğini belirtmiştir. Erkeğin diğer tanıkları ... ve ... ise ... ve davacı-davalı kadın ile aynı iş yerinde çalıştıklarını, bu iki kişi arasında ilişki olduğundan şüphelenmediklerini, iş yerinde iken ... ile davacı-davalı kadının bir konuşmasından sonra kadının işi bırakıp gittiğini, bundan kısa süre sonra ...’ın eşinin iş yerine geldiğini, ...’ın eşinin tanık ...’e “sen ...’in eltisi oluyorsun, senin bilmen lazım” dediğini, bundan sonra yaşanan olaylara şahit olmadıklarını belirtmişlerdir. Tanıkların beyanları arasında bir çelişki bulunmadığı gibi genel olarak beyanlarının birbirini desteklediği anlaşıldığından, kadının ... sarsıcı davranışta bulunduğu ve erkeğe hakaret ettiği sabittir. Bu nedenle erkeğin birleşen davasının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre her iki dava hakkında yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden erkeğin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.