"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1871 E., 2023/672 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Batman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/100 E., 2022/17 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sürekli alkol alarak evlilik birliği içerisinde sadakatsiz tutumlar sergilediğini, evlenilen ilk günden bu yana müvekkilin görmüş olduğu şiddete rağmen çocukları ve evliliğin dağılmaması adına müvekkilinin katlandığını ancak evlilik birliği içerisinde daha en başından bu yana başlayan şiddetin boyutunun artması ile evlilik birliğinin müvekkil için çekilmez bir hal aldığını, davalının kıskançlıkları yüzünden de müvekkilin evlilik hayatının zindan haline geldiğini, sosyal hayatının kalmadığını, kıskançlıklarının evlilik süresince devam ettiğini, ekonomik bağlamda da müvekkili mağdur ettiğini, evin, eşinin ve ortak çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığını, evlilik birliği içerisinde de sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu, başka kadınlar ile konuştuğunu, bu duruma tepki göstermesi üzerine fiziksel şiddete maruz kaldığını, müvekkile yönelik cinsel saldırılarının da bulunduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine, ortak konut üzerine aile konutu şerhi konulmasına, malların tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin emekli işçi olduğunu, bütün çalışma hayatı boyunca eşine ve çocuklarına imkanları dahilinde en iyi şekilde baktığını, müvekkilinin davacı tarafından evden kovulduğunu ve akrabalarının yanına sığınmak durumuda kaldığını, davacının panik bozukluğu olduğunu ve depresif nöbetler geçiren bir kişiliği olduğunu ancak müvekkilinin davacının bu hastalığına rağmen sürekli kendisine destek olduğunu, müvekkiliin evlilik birliği için elinden geleni yaptığını, bu sebeple davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2019 tarih ve 2018/44 Esas, 2019/363 Karar sayılı kararıyla; davalının davacıyı evlilikleri boyunca sürekli darp ettiği, hatta bu darp olaylarının bir kısmına zaman zaman ortak çocukların da şahit olduğu, kadına küfür ve hakaret ettiği, sürekli alkol kullanması nedeni ile evde huzursuzluk çıkardığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, davacıya yüklenebilecek herhangi bir kusur durumunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, aile konuşu şehrine ilişkin usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde toplam 43.216,00 TL'nin davacı kadına ödenmesine, mal rejimi davasının tefrikine, aile konutu şerhi davası açısından usulünce açılmış dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek vekili davacının psikolojik rahatsızlığı hakkında araştırma yapılmaması, kusur durumu, nafaka, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 26.02.2021 tarih ve 2019/2499 Esas, 2021/520
Karar sayılı kararıyla; davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususunun ön sorun sayılması, sonucuna göre yargılamanın bekletilmesi gerekirken bu yönler göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının davacıyı evlilikleri boyunca sürekli darp ettiği, hatta bu darp olaylarının bir kısmına zaman zaman ortak çocukların da şahit olduğu, davalının davacıya küfür ve hakaret ettiği, sürekli alkol kullanması nedeni ile evde huzursuzluk çıkardığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu davranışları ile davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, bu haliyle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya yol açan olaylara davalının kusuru ile sebebiyet verdiği, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusursuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası boşanmalarına, kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, davacı tarafça davalı tarafından alınıp bozdurulduğu ve iade edilmediği ispat edilen, davalı tarafından ise davacının uhdesinde olduğu ispat edilemeyen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde, 43.216,00 TL bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile hükümde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde toplam 43.216,00 TL'nin davacı kadına ödenmesine, mal rejimi davasının tefrikine, aile konutu şerhi davasının usulünce açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün boşanma ve ziynet alacağı davasının tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kadın lehine aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; boşanma davasının kabulü ve fer'îleri ile ziynet alacağının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında erkeğin kusurlu davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı, boşanma davası ve ziynet alacağı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.