"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2564 E., 2023/2939 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/392 E., 2023/132 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin kök ailesiyle birlikte yaşamak zorunda bırakıldığını, bağımsız konut sağlamaya yanaşmadığını, kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının ailesi tarafından kadına verilen paraya da el koyduğunu, ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, tehditte bulunduğunu ve darp ettiğini, iftiraya varın kıskanç davranışlarda bulunduğunu, psikolojik ve sosyal şiddet uyguladığını, ailesinin evliliğe aşırı müdahalesini engellenmediğini, kayın pederinin kadına tecavüz etmeye kalkıştığını, baskı ile şikayetini geri çekmek zorunda kaldığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının ailesinin baskısıyla hareket ettiğini, erkeğin babasının engelli olduğunu, iftira attıklarını, kadının ailesinin sürekli baskı ile ayrılma ve boşanmayı kazanca çevirme gayreti içinde olduklarını, temin ettiği bağımsız konutta bir müddet oturduklarını, kadının ailesinin Jandarma eliyle kadını alıp götürdüklerini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları ve dosya kapsamı ile davalı erkeğin davacı kadına talebi olduğu halde bağımsız konut temin etmediği, davacı kadını babası ve kardeşleriyle birlikte yaşamak zorunda bıraktığının sabit olduğu, davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında meydana gelen olaylarda tam kusurlu, davacı kadının kusursuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, kadın için yasal faizi ile 15.000,00 TL maddî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından kadının manevi tazminat talebinin reddine, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddi tazminat miktarı, reddedilen manevi tazminat, toptan yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlar dışında kadının vakıa olarak dayandığı ve tanık beyanları ile kocanın babası hakkındaki cinsel taciz iddiasına yönelik yürütülen Erbaa Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/1598 sayılı soruşturma dosyasındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına göre yeterli şüphe olduğu halde ek ifade ile şikayetinden vazgeçilmesi nedeniyle dava açılmadığının belirtilmesi ve boşanma dosyası kapsamında dinlenen bir kısım tanıklar ile de taciz olayının ve kadının buna yönelik yaptığı şikayetinden vazgeçmesinin af anlamına gelmediğinin anlaşılması nedeniyle erkeğe babasının kadına cinsel tacizde bulunmasına sessiz kalması kusurunun ve erkeğin kadına karşı tehditte bulunduğu da ispatlandığından bu kusurların erkeğin kusurlarına eklenmesinin gerektiği, öte yandan; Mahkemece kadına kusur yüklenmemiş ise de; erkeğin vakıa olarak dayandığı ve tanık beyanlarıyla ispatlanan, kadının ailesinin evliliğe müdahalesi ve erkekten para istemelerine kadının sessiz kalması kusurlarının kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiği, bu durumda taraflar arasındaki kusur dağılımının da değiştiği, erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, davalı erkek tarafından yasada öngörülen usule uygun şekilde maddî ve manevî tazminata yönelik istemde bulunulduğundan söz edilemeyeceği, erkeğin maddi ve manevi tazminata yönelik istemi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, hükümde buna değinilmemesinin doğru görülmediği, erkeğin tespit edilen kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, Mahkemece kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin gerektiği, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat miktarı ve toptan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile kararın kusura yönelik gerekçesinin "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadına bağımsız konut temin etmeyen, babası ve kardeşleriyle yaşamak zorunda bırakan, babasının kadına karşı cinsel tacizine sessiz kalan, tehdit eden kocanın ağır kusurlu, ailesinin evliliğe müdahalesine ve para istemelerine sessiz kalan kadının hafif kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesine, davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın lehine 100.000,00 TL manevî ve 50.000,00 TL maddî tazminata, kadın lehine 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka miktarları ile tazminat miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve toptan yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesi'nce babasının kadına cinsel tacizde bulunmasına sessiz kalması vakıası erkeğe kusur olarak yüklenilmiş ise de; davacı tanığı olarak dinlenen kadının babası tanık A.'nın beyanının dosyadaki diğer tanıkların ve tarafların beyanları ile uyumlu olmadığı gibi Erbaa Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/1598 sayılı soruşturma dosyasında toplanan deliller ve alınan ifadelerle desteklenmediğinin, bu nedenle tek başına tanık beyanlarına dayanılarak erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, usulüne uygun şekilde ispat edilmeyen bu vakınanın davalı erkeğe kusur olarak yüklenilemeyeceğinin, belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre yine de davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat fazladır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur ve kadın için hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davacı kadının tüm, davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Reyhan'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Metin'e iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.