"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2333 E., 2023/2988 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/418 E., 2023/453 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin önceki evliliğinden olan iki çocuğu ile birlikte yaşadıklarını, erkeğin harcamaları kontrol altında tutmak için kadına nakit para vermeyip karttan harcama yapmasını istediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, Kuşadasında tatile gittiklerinde erkek ile kadının annesini kadının müstehcen şekilde yakaladığını, Çorum'a döndüklerinde erkeğin ilişkilerini itiraf ettiğini, akabinde kadını küçümsediğini ve aşağıladığını, dönemsel olarak eve alkollü olarak geldiğini, erkeğin kıskanç olduğunu, aldatma olayını öğrendikten sonra normal ilişkilerine hiçbir zaman dönmediklerini, ortak çocuğun motor kaslarının çalışmadığını, halen bez kullandığını, dil terapisine devam ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 3.000,00 TL tedbir ve her yıl arttırılmak üzere aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL manevi tazminata, 15 çeyrek altın, 5 adet 6'şar gr.'lıkk 22 ayar bileziğin bedeli 20.000,00 TL'nin yasal faizi ile tahsiline, ev ve araçlar üzerinden şimdilik 100.000,00 TL katılma alacağının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin önceki evliliğinden olan çocukları ile kadının ilgilenmediğini, kadının psikolojik rahatsızlığının olduğunu, iddiaları kabul etmemekle birlikte böyle bir iddia kabul edilmiş olsa bile bu olaydan sonra kadının annesiyle aynı evde yaşamaması ve 1 yıl daha evli kalmaması gerektiğini, altınların kadının özgür iradesi ile bozdurulduğunu, düğün borçlarının bir kısmının kapatıldığını, kadının ev işlerini yapmadığını, alkol alıp gece geç saatlere kadar oyun oynadığını, kendi çocuğunu okula geç götürdüğünü, en son tartışma sonrası ortak konutu terk edip annesinin yanına gittiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık anlatımları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; kadının çocuklara, evine ve eşine karşı ilgisiz davrandığı, çoğu zaman telefonda vakit geçirdiği ve tarafların fiilen uzun süredir ayrı yaşadıkları, yine davacı kadının eşini davacı kadının annesi ile otel odasında müstehcen şekilde yakaladığı şeklindeki iddiasının da bu eylemden sonra tarafların yeniden bir araya gelip yaklaşık bir yıl daha birlikte yaşamaları sebebiyle ve kadının evden ayrıldıktan sonra yine bu olayın tarafı olduğu iddia edilen davacı kadının annesi ile birlikte yaşamaya başlamış olması sebebiyle davacı tarafça affedilmiş yahut en azından hoşgörüyle karşılanmış davranış olarak kabul edildiği ve kusur takdirinde esas alınmadığı, davacı kadının diğer iddialarına ilişkin dinlenen tanık beyanları duyuma dayalı olduğundan ve soyut beyanlar içerdiğinden davalı erkeğe kusur olarak yüklenmediği, davacı kadının maddî tazminat talebinin reddi yönünden ve karşı davacı taraf lehine maddî manevî tazminata hükmedilmesi yönünden sehven şablon hatası sebebiyle karar verildiği gerekçesi ile asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için takdir olunan aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 3.000,00 TL'ye arttırılmasına ve aynı miktarda iştirak nafakası olarak devamına, kadının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin yasal koşulları itibariyle oluşmadığından reddine, davacı kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile; 5 adet 6'şer gram 22 ayar bilezik (13.470.00), 15 adet çeyrek altın (11.855,46-TL) den oluşan ziynet eşyasının 20.000,00 TL'nin 11.08.2021 dava tarihinden, 5.325,46- TL'nin 22.12.2021 tamamlama harcının yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın mal rejimin tasfiyesinden kaynaklı alacak davasının tefrikine, erkek lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kabul edilen tazminatlar, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu, Mahkemece; asıl dava yönünden, "Davacının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin yasal koşulları itibariyle oluşmadığından reddine," ve karşı dava yönünden, "Davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiş ise de; hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği, anılan yasal düzenleme uyarınca davacı - karşı davalı kadının maddî tazminat istemi olmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesinin, davalı - karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat istemi olmadığından erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, gerekçeye uygun aşağıdaki şekilde yeni bentler oluşturulmasına, davacı - karşı davalı kadının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine, davacı - karşı davalı kadının maddi tazminat istemi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı - karşı davalı kadının tedbir nafakası isteminin kısmen kabulü ile; dava tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile boşanma hükmü kesinleşinceye kadar aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının davalı - karşı davacı erkekten alınarak davacı - karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı dava yönünden, davalı - karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat istemi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına kabul edilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, reddedilen manevî tazminat, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının manevî tazminata hak kazanıp kazanamayacağı, asıl boşanma davasının reddinin ve karşı boşanma davasının kabulünün, kadın yaranına tedbir nafakasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, çocuk yararına kabul edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları ile kadın yararına tedbir nafakası miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri;721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.