Logo

2. Hukuk Dairesi2024/65 E. 2024/8640 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve hükmedilen tazminat miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1305 E., 2023/1138 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/649 E., 2022/393 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadını aldattığını, müşterek konutu terk ettiğini, şiddet uyguladığını, kadının işlettiği butikten elde ettiği gelirle kendisinin ve çocuklarının geçimini sağladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, vekâletin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL nafakaya, kadın yararına 200.000,00 TL manevî, 200.000,00 TL maddî tazminat karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadına karşı şiddet eyleminin olmadığını, sadece kendisini savunduğunu, kadının, erkeğin telefonuna takip programları indirdiğini, dayanaksız düşüncelerle şüphe ettiğini, çocuklarına yönelik olarak babanız beni aldattı, babanızın yeni bir sevgilisi var, artık sizi istemiyor şeklinde sözlerle çocukların aklını karıştırdığını ileri sürerek kadının davasının reddine, vekâletin babaya verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evi terk etmek suretiyle birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evin elektrik ve doğalgazını kestirdiği, sonrasında kış aylarında evi satarak ekonomik şiddete yönelik davranışlarda bulunduğu, kadının ise kıskanç olduğu, erkeğe yönelik baskıcı davranışlarda bulunmasının duygusal şiddet oluşturduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, vekâletin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 11.000,00 TL maddî ve 9.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, belirlenen ve gerçekleşen kusurla göre hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, kadın yararına yoksulluk nafaka koşullarının oluştuğunu, nafakalara artış şartının belirlenmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın reddedilen yoksulluk ve tedbir nafaka talebi ile nafaka ve tazminat miktarları ile nafaka artış oranı yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, kusur tespitinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, nafaka ve vekâlet düzenlemesinin hatalı olduğun ileri sürerek kararın kusur tespiti, tazminat, nafaka ve vekâlet yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı Mahkemece belirlenen kusurların gerçekleştiğini, kadının dava dilekçesinde belirttiği sosyal ve ekonomik durum araştırmasında butik işlettiğinin tespit edildiği, boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği, dava dilekçesinde nafakalara ÜFE oranında artış uygulanması talebinde bulunmadığı, taleple bağlılık ilkesi gereği hakim talepten fazlasına hükmedemeyeceği; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.250,00 TLiştirak nafakasına, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu, nafakanın kamu düzeninden olduğunu, taleple bağlılık ilkesinin uygulanmasının hatalı olduğunu, yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatlar ve nafakalar ile artış şartı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur tespiti ve buna bağlı olarak kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekâlet ve nafaka düzenlemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kusur tespiti, tazminat, nafaka ve vekâlet yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, yoksulluk nafaka koşullarının kadın yararına oluşup oluşmadığı, tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı ile söz konusu nafaka olduğunda taleple bağlılık ilkesinin uygulanmasının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (2) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davacı erkek vekilin tüm, davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Çiğdem'e iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Ayhan'a yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.