Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6690 E. 2024/7517 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile bozma ilamına uygun olarak belirlenen tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/671 E., 2024/787 K.

KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hükmü kurulması

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tazmınatlara karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; bağımsız konut temin etmediği, kendi ailesini ziyarete gittiği bir zamanda birlikte yaşadığı kayınpederinin bir daha geri gelme bu eve, karaktersiz, şerefsiz, haddini bilmez şeklinde hakaret ettiğini, durumdan eşine bahsedince davalı eş ailemle iyi geçineceksin geri gel yoksa geri gelme boşanma davası aç dediğini, eşin tatil günlerinde bir arada bulunabildiklerini, aile bireylerinin sözünden çıkamayıp evlilik birliğini tehlikeye soktuğunu, başka bir kadınla konuştuğuna ve mesajlaştığına şahit olduğunu, kadını ölümle tehdit ettiğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin ailesi ile oturmayı kadının istediğini, psikolojisinin bozulduğunu iddia ederek ziynet ve evde bulunan eşyalarını da yanına alarak 2018 yılı Ekim ayında terk ettiğini, ailesini ve erkeğe küçük gördüğünü, benimsemediğini, ailesinin erkeğe tehdit ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, işini değiştirmesini istediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli, 2019/582 Esas, 2021/301 Karar

sayılı kararıyla; erkeğin babasının kadına hakaret ettiği, erkeğin evlendikten sonra eşine ayrı ev tutacağını söylemesine rağmen ev tutmadığı, sosyal medya aracılığıyla üstsüz fotoğraflarını başkalarına gönderdiği, ailesinin etkisinde kalarak hareket ettiği; kadının ise erkeğin annesine "oğlunu al otur" şeklinde sözler söylediği, eşinden askerlik mesleğini bırakmasını istediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili, her iki dava ve fer'îler yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2022 tarihli, 2022/139 Esas, 2022/2557 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, kadına kusur olarak yüklenen erkek eşin annesine "oğlunla al otur" şeklinde söz söylediği vakıasına erkek tarafından dayanılmadığı, dayanılmayan vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği; kadın eşin erkek eşten askerlik mesleğini bırakmasını istemesi vakıasından sonra tarafların birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu nedenle bu hususunun affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulünün gerektiği, bu durumda kadının boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda kusursuz olduğu; kadının boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelendiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci madde hükümleri gözetildiğinde hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu; tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları, erkek eşin ödeme gücü, evlilik birliğinin süresi, ortak çocuk bulunmaması, tarafların yeniden evlenme ihtimalleri nazara alınarak yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gibi toptan olarak ödenmesine karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına aylık 900,00 TL üzerinden hesaplanan ve bir defaya mahsus 21.600,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata; taraf vekillerinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili, tazminat ve nafaka miktarı ve şekli ile vekâlet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 07.02.2024 tarihli kararı ile tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen erkeğin babasının kadına hakaret ettiği vakıası erkeğe kusur olarak yüklenilmiş ise de; erkeğin babasının kadına hakareti sırasında erkeğin, babasının yanında olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılmadığının; bu nedenle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenilmesinin mümkün olmadığının, belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 45.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.