"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1113 E., 2023/1811 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: Turhal 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/470 E., 2023/152 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre ziynet alacağı davasında hüküm altına alınan ve erkek vekili tarafından temyize konu edilen toplam miktarın (48.171,18 TL, karar tarihi itibari ile ayni değeri ise yaklaşık 157.000,00 TL olup) Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-karşı davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların diğer yönlere ilişkin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların kaçarak evlendiklerini, kadının müvekkilinin yaşı ile ilgili sorunlar çıkardığını, çocuğu ile ilgilenmediğini, hatta çocuğa kötü davrandığını, intihara kalkıştığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babasına verilmesine, 300.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminata, karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin evlilik boyunca baskı yaptığını, aşağıladığını, bağımsız konut temin etmediğini, tehdit ettiğini, sadakatsiz olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşinin yaşını problem haline getirdiği, ortak çocuğa karşı psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığı, erkeğin de bağımsız konut imkanı sağlamadığı ve sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, ortak çocuğun velâyeti konusunda düzenlenen sosyal inceleme raporu, tüm yargılama sürecinde annenin eylemleri ve psikolojisinin ortak çocuğa tam anlamıyla bakabileceği hususunda Mahkemede kanaat uyanmadığı, babanın ortak çocuğun velayeti hususunda ilgili duyarlılık sahibi olduğu, 22.06.2012 doğumlu olan küçüğün Mahkeme huzurundaki beyanlarında babası yanında kalmak isteği ve annesinin kendisi ile yeteri kadar ilgilenmediği beyanları doğrultusunda velâyetinin babaya verilmesinin ve ortak çocuk ile anne arasındaki bağların zayıflamaması bakımından ise anne ile arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olacağı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına dava tarihinden aylık 500,00 TL, karar tarihinden aylık 1.200,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarı ile velâyet yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında kadının çocuğa beddua ettiği, eski sevgilisinden bahsettiği ve intihara teşebbüs ettiği, erkeğin ise fiziksel şiddet uyguladığı, giysi dolabı almayarak eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı kusurlarının da yüklenmesi gerektiği, yine de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminatlar ve ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ile velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı-davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin taraflara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.