"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1783 E., 2023/1481 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/191 E., 2022/191 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; taraflar arasında evliliğin ilk zamanlarından itibaren özellikle davalının fazla alkol alımından kaynaklı başgösteren geçimsizlikler zamanla baskı, hakaret, tehdit ve hatta fiziksel şiddete dönüştüğü, davalı çoğu akşam eve alkollü olarak sabaha karşı gelmiş olup bu nedenle davacı tarafından sürekli olarak uyarıldığı ancak davacı davalı ile her konuşması sonrası şiddet gördüğü, Korkan ve çaresiz kalan, İzmir'de kimsesi olmayan davacı her defasında çocuklarını da yanına alıp ayrı bir odada kapısını kapalıp uyuduğu, ayrıca davalı sadece alkol değil uyuşturucu madde de kullandığı, taraflar arasında bu tür geçimsizlikler devamlı olarak yaşanmış olsa da davacı çocukları küçük olduğu için sürekli idare ettiği, kendisine ruhsal ve fiziksel şiddet gösteren, türlü hakaretler edip aşağılayan, alkol problemini bir türlü çözmeyen, eviyle, eşiyle ve çocuğuyla layıkıyla ilgilenmeyen, bu zamana kadar geçen süre zarfında eşini bir kez dahi arayıp sormayan, nafakasız bırakan, evlilik birliğine ilişkin hiçbir görevini yerine getirmeyen davalı ile ortak bir hayatı sürdürmesinin imkanı olmadığı, tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, davacı için aylık 1.500,00 TL ve küçük çocuk için aylık 1.500,00 TL olmak üzere toplamda aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına, davadan sonra ise vekil eden için 1.500,00 TL yoksulluk, küçük çocuk için 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların doğru olmadığı, da alının ortak konutu terk etmesi, çocuğunu ve eşini terk etmesi sadakatsiz tutum ve davranışlarda bulunması, ortak konutta bulunan gıda maddelerini satmak suretiyle gelir elde etmesi, ortak konutta bulunan tasarruf amaçlı ziynet eşyalarını beraberinde götürmek suretiyle kazanç sağladığı, davacı tarafın kötü niyetli olması sebebi ve intihar eyleminde bulunduğu, bu nedenlerden dolayı evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verdiği, davacının sadakatsiz tutum ve davranışlarda bulunması eşine karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi, çocuğunu terk ederek bakıma muhtaç bırakmasın, annelik görevine yerine getirmediği, bu durumlardan ötürü 35.000,00 TL manevî ve 20.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini, ayrıca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile: davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1 nci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kuulmasına, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından eşit kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadın eşin tam kusurlu olduğunu, kusurlu olan eşe yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadın eşin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, iddialarını ispatlayamadığını, kadın eşin evlilik birliğinin üzerine yüklediği sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ortak çocuk ile kadın eşin görüşmesinin ortak çocuğu sosyal ve psikolojik olarak olumsuz etkileyeceğini, yerel mahkeme tarafından talep ettiği tazminatların reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece mahkemesinin
kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadın eşin kusurlu olduğunu, kusurlu olan eşe yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadın eşin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, iddialarını ispatlayamadığını, kadın eşin evlilik birliğinin üzerine yüklediği sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ortak çocuk ile kadın eşin görüşmesinin ortak çocuğu sosyal ve psikolojik olarak olumsuz etkileyeceğini, yerel mahkeme tarafından talep ettiği tazminatların reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı ve erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.