Logo

2. Hukuk Dairesi2024/691 E. 2024/7778 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin ve hukuki durumun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından doğru değerlendirildiği, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2243 E., 2023/3157 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/56 E., 2022/356 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 31.10.2014 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden ... isminde ortak bir çocuklarının bulunduğunu, tarafların evliliklerinin ilk yıllarında mutlu bir beraberliklerinin olduğunu, sonraki süreçte davalının davranışlarının evlilik birliğini müvekkili için çekilmez hale getirdiğini, erkeğin müvekkiline hakaretler ettiğini, davalının her gün ailesiyle zaman geçirmek istediğini, müvekkili ile vakit geçirmek istemediğini, erkeğin ailesinin kadına laf söylemesine karşın erkeğin buna izin verdiğini, müvekkilinin hamileliğinde erkeğin kendisine karşı fiziksel şiddet uyguladığını, bebeğin isim konusunda bile tartışma olduğunu, erkeğin müvekkiliyle ilgilenmeyip sürekli telefonla vakit geçirdiğini telefon ile kadınlarla haberleşmek suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin kadına tevdiini, çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının erkekten alınarak müvekkiline verilmesini ve yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadına ait ziynetin öncelikle aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ziynet bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili karşı dava ve karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliği içerisinde üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacı-karşı davalı kadının kusurlu eylemleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kadının müvekkilinin ailesinin evine gelmesini istemediği gibi erkeğin ailesi ile de görüşmesini istemediğini, davacı karşı davalı kadının müvekkiline ve ailesine olumsuz söz ve davranışlarda bulunduğunu, yemek yapmamak suretiyle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğini beyan ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davacı karşı davalının davasının reddi ile karşı dava ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini ve ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin, kadın ve çocukla ilgilenmediği, çocuğun bakım ve özetim yükümlülüğünü ihlal ettiği, evlilik içerisinde başka kadınlarla ilişki kurarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına ile davacı-karşı davalı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine ve yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, kadının ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin yerinde olmadığını, davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile bu tazminatların miktarı ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi gerektiğini belirterek her iki dava yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin yerinde olmadığını, davacı karşı davalı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile bu tazminatların miktarı ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi, davacı karşı davalı kadının başka bir erkekle birlikte yaşadığı iddiası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; kadının tazminat taleplerinin kabulünün ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ıncı maddesi, 336 ıncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.