"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2024/32 E., 2024/162 K.
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığı
Taraflar arasındaki korunma kararının kaldırılması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kurum mahkemeye sunduğu 07.03.1996 tarihli talep yazısı ile, ... hakkında verilen korunma kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Korunma kararının kaldırılması istenen ... velisine dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, küçüğün korunmasını gerektiren şartların ortadan kalktığı gerekçesi ile, davacı kurumun talebi yerinde görülerek ...`in 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu`nun (2828 sayılı Kanun) 24 üncü maddesi uyarınca hakkındaki korunma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde hakkındaki korunma kararı kaldırılan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 26.04.2021 tarihli, 2021/2710 Esas 2021/3458 Karar sayılı kararı ile, davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiği ve kabule göre de eksik hasım ve inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece eksik inceleme ile oluşturulmuş sosyal inceleme raporunun korunma kararının kaldırılması için yeterli olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına vekâlet ücretine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 07.03.2022 tarihli, 2022/1700 Esas 2022/2064 Karar sayılı kararı ile, hakkındaki korunma kararı kaldırılması istenen ...`in karar tarihinde ergin olduğu, korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın konusunun kalmadığı, konusuz kalan dava hakkında da karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken davanın reddine şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C.Üçüncü Bozma
1.Bozmaya uyan Mahkemece, hakkındaki korunma kararının kaldırılması istenen ...`in karar tarihinde ergin olduğu, korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın konusu kalmadığı gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına karar verilmiş, karara karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 09.03.2023 tarihli 2023/944 Esas 2023/918 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece, hakkında verilen korunma kararının kaldırılması istenen ...`in ergin olduğu gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına karar verildiği, vekâlet ücreti yönünden ise herhangi bir hüküm kurulmadığı, Mahkemece yargılama giderleri ve vekâlet ücreti konusunda tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı, bu yönde bir gerekçe oluşturulmadığı, toplanan deliller kapsamında tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları tespit edilerek vekâlet ücreti ve yargılama giderleri konusunda bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden her iki taraf yararına bozulmasına, davacı Kurum vekilinin davanın esasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Birgül'ün annesi hakkında bir bilgi edinilmediği, babasının çocuklarını yurda verdiği ve 1993 yılında öldüğü, Birgül'ün abisi olan Mesut tarafından dilekçe verildiği ve çocuğun koruma kararının kaldırılmasını talep edip himayesine verilmesini istediği, sosyal inceleme raporunda ise Mesut'un tek taraflı beyanı ile yanında kalmasının uygun olduğu görüşüne varıldığı, o yıllarda yaklaşık 16-17 yaşlarında olan çocuk Birgül ile bir görüşme yapıldığına ilişkin bilgiye yer verilmediği, ayrıca devam eden lise öğreniminin sona ereceği veya kesintiye uğrayabileceği hususunnu değerlendirilmediği, bu haliyle iş bu sosyal inceleme raporunun koruma kararının kaldırılması için yeterli olmadığı, o tarihte çocuk hakkında koruma kararının devam etmesi gerekeceği kanaatine varıldığı, davanın açıldığı tarihte davacı kurumun haksız olduğu gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın mahiyeti gereği harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı kurumdan alınarak davalı ...`e verilmesine, davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'ye göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı kurumdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kurum vekili; karar verilmesine yer olmadığı kararının hatalı olduğunu, davacı kurumun vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kesinleşen yönlere ilişkin itirazların incelenip incelenmeyeceği, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin doğru hükmedilip hükmedilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun`un 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 326 ncı maddesinin birinci fıkrası, 331 inci maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı ve özellikle kesinleşen yönden karar verilmesinin hükme etkili olmadığının anlaşılmasına göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple
Davacı kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.