"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2214 E., 2023/3121 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/246 E., 2022/51 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kadırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; davalının, evliliğin başlangıcından itibaren müvekkiline kötü davrandığını, hor gördüğünü aşağıladığını, müvekkiline hakaret ettiğini, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, eve gelecek misafirleri davalının belirlediğini, davalının baskısı nedeniyle müvekkilinin on yıldır farklı odada yattığını ve davalı ile iletişim kuramadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ile ikinci cevap dilekçelerinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının müvekkiline surat astığını, iletişim kurmadığını ve kavga çıkardığını, gelirini kendisine sakladığını, on yıldır davacının ayrı odada yattığını, açılan davaya rağmen müvekkili ile davacının halen aynı evde birlikte ikamet etmeye devam ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 02.10.2019 ve 2018/725 Esas, 2019/842 Karar sayılı kararı ile; eşler arasında diyalog olmadığı, son dokuz-on senedir davacının televizyonun bulunduğu oturma odasını kullanmaya başladığı, bunun kendi tercihi olduğu, her iki eşin de birbirlerine karşı fevri çıkışlarının olduğu, sinirlenince birbirlerine bağırdıkları, aralarında saygı ve sevginin kalmadığı, birlikte yaşamayı zorlaştırdıkları ve birbirlerine yardımcı olmadıkları, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşlerin eşit kusurlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı, davacı kadın vekili katılma yolu ile kusur belirlemesi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden, davalı erkek vekil, davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının anksiyete bozukluğu rahatsızlığı bulunduğu ve tedavi gördüğü, ancak İlk Derece Mahkemesince taraf ve dava ehliyeti yönünden bir araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu, davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin usulünce araştırılması ve bu hususun bir ön sorun kabul edilmesi, oluşacak sonuca göre işlem yapılması gerektiği gerekçesi ile tarafların istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eşler arasında diyalog olmadığı, son dokuz-on senedir davacının televizyonun bulunduğu oturma odasını kullanmaya başladığı, bunun kendi tercihi olduğu, her iki eşin de birbirlerine karşı fevri çıkışlarının olduğu, sinirlenince birbirlerine bağırdıkları, aralarında saygı ve sevginin kalmadığı, birlikte yaşamayı zorlaştırdıkları ve birbirlerine yardımcı olmadıkları, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşlerin eşit kusurlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Dava kadın vekili katılma yolu ile; kusur belirlemesi ile davacının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî- manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili; davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.