Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6945 E. 2024/6350 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarlarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/436 E., 2023/1222 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1525 E., 2021/827 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; tarafların 2002 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, kadının sürekli olarak maddî taleplerde bulunduğunu, hakaret ettiğini, öl de maaşın bana kalsın dediğini, sıklıkla ortak konutu terk edip birlik görevlerini ihmal ettiğini, son olarak 13.08.2019 tarihinde çıkan tartışmada hakaret ve tehdit edip darp ve cebir uygulamaya kalkması sonrası evliliğin devam edemeyecek duruma geldiğini ve ertesi gün eşyalarını alarak evi terk ettiğini, takip eden günlerde de müvekkilinin köyde olmasını fırsat bilerek Ankara'daki evden ev eşyalarını götürdüğünü, olay günü tartışmanın müvekkilinin önceki evliliğinden olan çocuklarının ziyarete gelmesi ve gece kalmak istemelerinden kaynaklandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; kadının hastalıklarıyla ilgilenmediğini, çocuklarını ziyaret etmek istediğinde davacı-davalı erkeğin her zaman sorun çıkarttığını, ziyaret için maddî destek sağlamadığını, maddî durumu iyi olmasına rağmen yıllarca davalı-davacı kadını yoksulluk sınırı altında yaşattığını, sürekli tehdit ve hakaret ettiğini, küfürlü sözler kullanıp başkalarının yanında aşağıladığını, sürekli kavga çıkardığını, adına kayıtlı mal varlıklarını sürekli gizlediğini, son olarak çıkan tartışmada davalı-davacı kadının davacı eş ve gelinleri tarafından darp edildiğini, davacı-davalı erkeğin oğulları ve torunları tarafından hakaret ve tehditlere maruz kaldığını, bu sebeple açılmış ceza dosyaları bulunduğunu, olay sonrası evden kovulduğunu asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ve çocuklarının kadına fiziksel şiddet uyguladığı, küfür, tehdit ve hakaret ettikleri ayrıca erkeğin, kadının önceki evliliğinden olan çocuklarına maddî yardımda bulunmayı istememediği, kadının ise erkeğin kafasına kürekle vurduğu, ölmesini dilediği, beddua ettiği, öldürmekle tehdit ettiği ayrıca erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarını istemediği boşanmaya sebep olan olaylarda tarafları eşit kusurlu oldukları, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi gereğince eşit kusurlu tarafların tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulüne, evlilik birliği temelinden sarsıldığından tarafların boşanmalarına, erkeğin manevî, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakalar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen "kadının önceki evliliğinden olan çocuklarına maddî yardımda bulunmak istememek" eyleminin eski olduğu, af kapsamında kaldığı, "hakaret ve tehdit" kusurlarının ispatlanamadığı bu kusurların erkekten çıkarılması gerektiği ancak kesinleşen ve kadın tarafından delil olarak dayanılan tedbir nafakası dosyası ile erkeğin çocuklarının, kadının çocuklarını arayarak kadını götürmelerini istemelerine sessiz kaldığı, bu nedenle de kusurlu olduğu, erkeğe yüklenen şiddet eyleminin kürek ile gerçekleştiği, erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiği, sonuç olarak erkeğin silahtan sayılan kürek ile eşine karşı şiddet, çocuklarının kadına karşı şiddeti ve kadının çocuklarını arayarak alıp götürmelerini isteme eylemine sessiz kalması, birlik görevlerini ihmal etmesi sebebiyle kusurlu olduğu, kadına yüklenen kürek ile şiddet uygulama kusurunun tam olarak ispatlanamadığı, kadının sadece şiddet uyguladığının kabulü gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinde düzenlenen maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile erkeğin tazminat talebinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.