Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6966 E. 2024/6836 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, manevi tazminat miktarı ve kişisel ilişki tesisi hususlarında istinaf incelemesinin kapsamı ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar verme yükümlülüğü.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacı kadının çocukla kişisel ilişki tesisine ilişkin istinaf talebi hakkında gerekçede değerlendirme yapmasına rağmen hüküm fıkrasında bu konuda bir karar vermemesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. ve 359. maddelerine aykırı ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2321 E., 2023/211 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/503 E., 2020/45 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin uyuşturucu kullandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin müdahalesi sonucu erkeğin ailesiyle altlı üstlü oturduklarını, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline ve ailesine ağır hakaretler ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 166 ncı maddeleri gereğince boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, aylık 1.250.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacının ortak evin satın alınmasındaki katkısı, ortak hanede kullanılan eşyaların bedeli, evlilik devam ederken alınan otomobildeki katkısı ve ev işleriyle bakım hususundaki katkılarının hesap edilerek mal rejiminin tasfiyesine, bu kapsamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL maddî tazminata, 200.000,00 TL manevî tazminata, davalı baba ile ortak çocuk arasında davalının uyuşturucu madde bağımlılığı ve şiddete eğilimli karakteri dikkate alınarak kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; öncelikle babayla çocuk arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, davanın yetki yönünden reddine, iddiaların asılsız olduğunu belirterek boşanma ve buna bağlı tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İstanbul 11. Aile Mahkemesinin 27.02.2018 tarihli kararı ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş ve dosyanın Gaziosmanpaşa Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları uyarınca davalının esrar kullandığına dair beyanlarının bulunduğu, ayrıca son yaşanan tartışmada davacı tanıklarının beyanı ile davacının bacağında morluk oluştuğu, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, koşulları oluştuğundan 4721 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi uyarınca 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, velâyetin anneye tevdiine, baba ile yatılı kişisel ilişki tesisine, aylık 600.00 TL tedbir ve 800,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı, çocukla yatılı kişisel ilişki kurulması yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğu ancak davalıya uyuşturucu madde kullandığı yönünde kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ve kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının az olduğu, davacı kadının dava dilekçesinde talep edilen maddî tazminatın ziynet ve katılma alacağına ilişkin olduğunun anlaşılmasına rağmen davacı lehine 4721 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi gereğince maddî tazminata hükmedilmesinin ve boşanmanın fer'î niteliğinde olmayan bu talepler hakkında harç tamamlatılmasının ve olumlu yahut olumsuz bir karar verilmemesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle davalı erkeğin kusur tespitine ve maddî tazminata; davacı kadının ise iştirak nafakası, manevî tazminatın miktarına, maddî tazminata yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile taraflara yüklenen kusur oranları değişmediğinden gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden karar gerekçesinin düzeltilmesine, çocuk yararına aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince maddî tazminat talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının boşanmanın fer'î niteliğinde olmayan alacak ve mal tasfiyesi taleplerine ilişkin olarak 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30 uncu ve 32 nci maddelerine göre harç tamamlatılması, harç tamamlandığı takdirde bu talepler yönünden yargılamaya devamla esas hakkında olumlu yahut olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin uyuşturucu kullandığının davalının yazdığı mektup ile de sabit olduğunu, çocukla kişisel ilişki konusunda hükümde bir karar verilmediğini belirterek kusur tespiti, manevî tazminatın miktarı, kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur tespiti, kadın yarına hükmedilen manevî tazminat miktarı ve kişisel ilişki noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve feri taleplerin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından "hükmün tamamına", davacı kadın tarafından ise; "kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile yatılı kişisel ilişkiye karar verilmesi" yönlerinden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların "kusur tespiti, tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden" istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmiş, buna karşılık davacı kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusu hakkında gerekçe kısmında bir değerlendirme yapılmış ise de hüküm fıkrasında bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.

2.6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı kadın vekilinin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişkiye sebep olacak şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.