Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6967 E. 2024/6397 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı banka lehine ipotekli taşınmazın cebri icra yoluyla satışı sonrasında, davacı eşin açtığı menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesi üzerine, istirdat talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun hüküm kurulması gerekirken, yerel mahkemece bu hususlara aykırı karar verildiği, karar düzeltme talebinin ise 1086 sayılı HMK'nın 440. maddesindeki nedenleri içermemesi gözetilerek, karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/313 E., 2022/424 K.

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı banka vekili

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılamalar sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı banka vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ... tarafından dava konusu taşınmazın davalı şirketin borçları için davalı Banka lehine ipotek tesis edildiğini, ancak diğer müvekkili ...'nin muvafakatinin gerektiğinin söylenmesi üzerine, bunu kabul etmediğini daha sonradan sahte belge düzenlenerek muvafakat verildiğini öğrendiklerini, suç duyurusunda bulunduklarını ileri sürerek Banka lehine kurulan ipotek nedeniyle bankaya borçlu olmadığının tespitine ve ipoteğe bağlı işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacılar vekili bozma kararı sonrası 05.04.2016 tarihli dilekçe ile; davaya istirdat davası olarak devam etmek ve eksik harcı yatırmak için süre istediklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, zamanaşımına uğradığını, davacı ...'nin onayı olduğunu belirterek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini istemiş aksi halde davanın reddini savunmuştur

III. MAHKEME KARARI

1.Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 14.05.2009 tarihli kararı ile Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

2.Dosyanın yetkisizlikle geldiği Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2009/414 E., 2011/449 K. ve 29.03.2011 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 19. HD'nin 2011/16117 E., 2012/10156 K. ve 14.06.2012 tarihli kararı ile; davaya konu uyuşmazlığın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194.maddesi hükmü uyarınca ipotekli taşınmazın aile konutu olup olmadığı tartışmalarını içerdiği gözetilerek aile konutunun üzerindeki hakların sınırlanmasına ilişkin işlere karşı açılan ipoteğin kaldırılması davasında görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozma sonrası görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2013/302 E., 2013/1441 K., ve 4.12.2013 tarihli kararıyla "taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı, bankanın iyi niyetli olmadığının sabit olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine" yönelik karara karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 2015/4027 E., 2015/20527 K. ve 05.11.2015 tarihli kararı ile; dava konusu taşınmazın davacılardan ... adına kayıtlı olduğu, davalılardan Şahin Ltd. Şti'nin kullanmış olduğu ve kullanacağı kredilerin teminatı olarak, davalı Banka lehine 9.4.2007 tarihinde 90.000,00 TL tutarında ipotek tesis edildiği, davacılardan ... adına düzenlenen 10.4.2007 tarihli ipotek tesisine ilişkin muvafakatnamenin sahte olduğu ve evrakta sahtecilik sebebiyle Şahinler Ltd. Şti'nin ortağı olan Recep Tolga Erdoğan'ın Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/87 esas sayılı dosyasında mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, davalılar tarafından, dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığına dair bir savunma ileri sürülmediği gibi, taşınmaz maliki olmayan eşin taşınmaz üzerinde ipotek tesisine ilişkin açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir.

C.Üçüncü Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemenin 2016/196 E., 2016/793 K., ve 10.06.2016 tarihli kararıyla "yargılama sırasında taşınmaz satıldığı ve ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının taşınmazda ayni bir hakkı bulunmadığından istirdat davasının reddine " yönelik karara karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 2016/25393 E., 2018/6760 K. ve 28.05.2018 tarihli kararı ile; ipoteğin kaldırılması davası açmakta haklı olan davacılar lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmemesi ve davacılardan ...'ın menfi tespite yönelik istirdat talebi hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiş, sair temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.

D. Dördüncü Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemenin 2018/427 E., 2019/280 K., ve 28.03.2019 tarihli kararıyla verilen "bozma kararına konu edilmeyerek kesinleşen yönler hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı ...'ın menfi tespite yönelik istirdat talebinin reddine" yönelik karara karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 2019/7742 E., 2020/3804 K. ve 16.09.2020 tarihli kararı ile; Dairemizin 05.11.2015 tarihli bozma ilamında davanın kabulünün gerektiğinin belirtildiği ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği nazara alındığında bozmanın gereği yerine getirilerek davacı ...'ın istirdat talebinin kabulüne hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

3.Dairemizin 2021/651 E., 2021/3342 K. ve 21.04.2021 tarihli kararıyla davalı Bankanın karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının 08/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile menfi tespite yönelik istirdat talebini 110.000,00 TL olduğunu bildirdiği, incelenen Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2008/2217 esas sayılı dosyası içeriğinde dava konusu taşınmazın kıymet takdir raporunda tespit edilen değerinin 110.000,00 TL olduğu görülmekle davacı vekilinin talep ettiği alacak miktarının yerinde olduğu gerekçesiyle bozma ilamı doğrultusunda davacılardan ...'ın menfi tespite yönelik istirdat talebinin kabulüne, söz konusu alacağa tahsil tarihi olan 03.08.2011 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 07.11.2023 tarihli ve 2023/8196 Esas, 2023/5202 Karar sayılı kararıyla, davacının 08.11.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile menfi tespite yönelik istirdat talebini 110.000,00 TL olduğunu bildirdiği, incelenen Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2008/2217 Esas sayılı dosyası içeriğinde dava konusu taşınmazın kıymet takdir raporunda tespit edilen değerinin 110.000,00 TL olduğu ve davacı vekilinin talep ettiği alacak miktarının yerinde olduğu gerekçesiyle bozma ilamı doğrultusunda davacılardan ...'ın menfi tespite yönelik istirdat talebinin kabulüne, söz konusu alacağa tahsil tarihi olan 03.08.2011 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanma karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına

karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı banka vekili; davacı hakkında koruma kararının kaldırılmasına dair verilen usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini ve tebligatların usule uygun olmadığını, ıslah talebinin hak düşürücü süresinden sonra yapıldığını, dava açıldığı tarihte davacıların mernis adreslerinin sorgulanması gerektiğini, bankanın ipoteğinin 90.000,00 TL kadar olduğunu, bankanın satıştan aldığı paranın ise 78.291,28 TL olduğu halde 110.000,00 TL'ye hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Banka lehine tesis edilen ipotekli taşınmazın yargılama sırasında cebri icra ile satılması sonucu davacılardan ...'in açtığı menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda istirdat talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanunun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.