Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7021 E. 2024/7559 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının yeterliliği ve kesinleşen hususlara ilişkin yeniden hüküm kurulup kurulamayacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararı ile kesinleşen manevi tazminat yönünden yeniden hüküm kurulması ve yoksulluk nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren değil de bozma öncesi karar tarihinden itibaren artırılması hatalı bulunarak karar, manevi tazminat yönünden erkek yararına, yoksulluk nafakası yönünden kadın yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2024/268 E., 2024/421 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan son temyiz incelemesi neticesinde, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına ve yoksulluk nafakası ile maddi tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının artırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendiklerinden bu yana erkeğin ailesi ile aynı apartmanda altlı üstlü oturduklarını, erkeğin ailesinin tarafların iç meselelerine sık sık müdahalede bulunduğunu, erkeğin kadına ekonomik şiddet uyguladığını, evin içerisinde kadın ile konuşmadığını, erkeğin kadına ağza alınmayacak sözler sarfettiğini, yatağını ayırdığını, sık sık kadına fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın için 500.000,00 TL maddî 500.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususların doğru olmadığını, kadının tarafın haklı çıkmak için erkeğe asılsız isnatlarda bulunduğunu, kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, erkeğin kadına evlilik birliği içerisinde hiçbir zaman fiziksel, psikolojik, sosyal şiddette bulunmadığını, buna ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu, talep edilen nafakaların ve tazminatların fahiş olduğunu, dolayısıyla açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece verilen 21.01.2022 tarihli ve 2020/1002 Esas, 2022/116 Karar sayılı kararla; taraflar arasında geçimsizliğin mevcut olduğu, tarafların 1,5 yıldır ayrı yaşadıkları, tarafların erkeğin ailesi ile altlı üstlü oturdukları, erkeğin, kadına manevî anlamda bağımsız konut temin etmediği, erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evin mutfağında malzeme ve yiyeceğin olmadığı, ihtiyaçlarının kadının ailesi tarafından karşılandığı, erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediği, evi, çocuğu ve eşi ile ilgilenmeyerek ekonomik şiddet uyguladığı, davacı kadın evden ayrıldığında vücudunun değişik yerlerinde darp izlerinin olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk ...'ın velâyetinin davacı anneye, müşterek çocuklar Beyzanur ve Rümeysa Ravza'nın velâyetlerinin davalı babaya bırakılarak çocuklarla taraflar arasında çapraz şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk ... için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 600,00 TL tedbir/iştirak, davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 800,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası bağlanmasına, 18.000,00 TL maddî, 17.000,00 TL manevî tazminatın davacı kadına ödenmesine, velâyetleri davalı babaya verilen müşterek çocuklar yararına tedbir/iştirak nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların miktarları yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kararın tümü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.12.2022 tarihli ve 2022/832 Esas, 2022/3004 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur. Davacı kadın vekili tarafından maddi ve manevi tazminatların ve iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarları yönünden; davalı erkek tarafından kusur değerlendirmesi ve kararın tümü yönünden temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2.Dairemizin 11.07.2023 tarihli ve 2023/827 Esas, 2023/3804 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 01.12.2023 tarihli ve 2023/910 Esas, 2023/954 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçelerle ortak çocuk ... için takdir edilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının, 01.12.2023 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın için hükmedilen aylık 800,00 TL tedbir nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, bu karar davacı kadın vekili tarafından tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden temyiz edilmiştir.

2. Dairemizin 19.03.2024 tarihli ve 2024/1359 Esas, 2024/1888 Karar sayılı ilamıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile bozmanın kapsamı dışında kalan yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak; davacı kadın için hükmedilen aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının 28.06.2024 tarihinden itibaren aylık 2.500,00 TL'ye çıkartılmasına, kadın yararına 65.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete uygun olup olmadığı,kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 255 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı kadının aşağıdaki (3.) paragraf davalı erkeğin ise (2.) paragraf dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dairemizin 19.03.2022 tarihli ilamı ile davacı kadının yararına hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına sair yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, uyulan bozma ilamı doğrultusunda bozulan hususlara ilişkin yeniden karar verilmiş ise de kesinleşen manevi tazminat yönünden de karar verilmiştir. Bozma ilamı ile kesinleşen yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulamaz. Buna göre İlk Derece Mahkemesince bu husus dikkate alınmaksızın manevi tazminat yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3. Bozma ilamına uyan İlk Derece Mahkemesince boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken bozma öncesi kararda hükmedilen yoksulluk nafakasının karar tarihinden itibaren artırılması şeklinde karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının manevî tazminat yönünden erkek yararına ve yoksulluk nafakası yönünden ise kadın yararına BOZULMASINA,

2.Tarafların diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.