Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7022 E. 2024/7565 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davacı kadın vekili ile davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/1427 E., 2024/191 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma ve velâyet davasında verilen karar hakkında yapılan son temyiz incelemesi neticesinde, Dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen onanmasına ve manevî tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; manevî tazminat miktarının artırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, bu nedenle 3,5 aydır ayrı yaşamaya başladıklarını, davalının kendisini kapı önüne koyduğunu, ayrı yaşamaya başlayınca ortak çocuğu kendisine göstermediğini, çocuk ile aralarındaki ilişkiyi olumsuz etkilediğini beyanla ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın, birleşen dava dilekçesinde; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kendisi lehine yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde geçici velâyet talebinin reddine, ortak çocuk ile davacı arasında ayda bir defa yatılı olmayan şahsî ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek birleşen davaya cevap dilekçesinde davanın öncelikle derdestlik, akabinde esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2019 tarihli karar ile davacının velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine ve davacı anne ile ortak çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Pazar günleri saat 10.00-18.00 aralığında şahsî ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, 13.10.2020 tarihli kararı ile davacının herhangi bir aklî rahatsızlığının bulunup bulunmadığı, fiil ehliyetinin olup olmadığı ve rahatsızlığı var ise velâyetin kullanılmasında ya da ortak çocuk ile kişisel ilişki kurulmasında çocuğun menfaatlerini zedeleyip zedelemeyeceği hususunda gerekli araştırma yapılmadan hüküm tesisinin isabetli olmadığından ve anne ve ortak çocuk arasında tesis edilmesi muhtemel kişisel ilişkinin niteliği ve süresi hususunda sosyal inceleme raporu alınması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli kararı ile davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının iş bu geçici velâyet ve kişisel ilişki davası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve yapılan yargılama sonucunda davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulayarak, ona hakaret ettiği ve kadını eski eşiyle kıyaslamak suretiyle ona duygusal şiddette bulunarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl dava yönünden davacının geçici velâyete yönelik talebinin reddine, davacının kişisel ilişki talebinin kabulü ile ortak çocuk ile anne arasında şahsî ilişki tesisine, boşanma davası yönünden davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verilmesine, ortak çocuk ile davacı anne arasında şahsî ilişki tesisine ve davacı kadın lehine yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;

1. Davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; velâyet, kişisel ilişki ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; her iki dava yönünden de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2022 tarihli ve 2022/322 Esas, 2022/749 Karar sayılı kararına karşı davacı kadın tarafından velâyet ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki düzenlemesi yönlerden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairemiz 15.09.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 10.01.2023 tarihli ve 2022/1199 Esas, 2023/16 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyulmakla kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı kadın tarafından tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz edilmiştir.

2. Dairemizin 21.09.2023 tarihli ve 2023/6753 Esas, 2023/4115 Karar sayılı ilamıyla; manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadın yararına yasal faizi ile birlikte 90.000,00 TL manevî tazminata, kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminat miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar

yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 255 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı kadın vekili - davalı erkeğin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.