"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/652 E., 2024/655 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/1178 E., 2023/1230 K.
Taraflar arasındaki çocukla kurulan kişisel ilişki kaldırılması veya daraltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Gaziantep 3. Aile Mahkemesinin 2018/974 Esas, 2020/275 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verildiği ve davalı baba ile kişisel ilişki tesis edildiğini, ortak çocuğun 2019 yılından bu yana Erzincan ilinde annesiyle birlikte ikamet ettiğini, davalının ise 2019 yılından bu yana çocuğuyla görüşmediğini, sadece yaz tatillerinde yatılı olarak İzmir'e götürdüğünü, davalının bu görüşlerden sonra müvekkil anneyi kötü ve yetersiz ilgisiz göstermeye çalıştığını, bu durumun çocuğun döndüğünde anlaşıldığını, ayrıca davalının evlendiğini, bu durumu öncesinde çocuğuyla paylaşmadığını, çocuğun İzmir'e gittiğinde öğrendiğini, bunun da çocuk üzerine olumsuz etki oluşturduğunu, ortak çocuğun babası ile görüşmek istemediğini, davalının yeni eşinin Almanya'da yaşadığını, davalının da artık Almanya'da yaşamaya başladığını öğrendiklerini, bu nedenle ortak çocuğun da Almanya'ya kaçırılma ihtimalinin bulunduğunu, bu nedenle davalı baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, aksi kanaatte olunulması halinde davalıya tanınan sürenin kısaltılarak ve yatılı olmayacak şekilde çocuğun yaşadığı yerde ayda 2 kez 2 saat olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin polis memuru olduğunu, İzmir iline tayin olduğunu, İzmir Erzincan arasının 1395 kilometre ve bu mesafenin 15 saatlik bir araç sürüşüyle kat edildiğini, haftalık görüşmelere katılmak üzere yola çıktığında mesaisine uymadığını ve ayrıca memur maaşının da bu masraflara yetmeyeceğini, yıllık izni olan 30 günlük süreçte yaz tatilinde çocuğuyla birlikte yaşadığını, tüm iznini onunla geçirdiğini, bunun haricinde çocuğuyla sesli ve görüntülü arama yapmak suretiyle görüşmeye devam ettiğini, yeni evlendiği Zeynep hanımla daha öncesinde çocuğuyla tanıştırdığını, evleneceklerini anlattığını, çocuğun Zeynep hanımla iyi anlaşarak iletişim kurduğunu, babasıyla mutlu bir şekilde ayrıldıktan sonra babayla görüşmemeyi istemesinin annenin hatalı söylem ve bu haliyle hatalı eylemi neticesinde olduğunu, bu nedenlerle yersiz ve haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alınan sosyal inceleme raporu, tanık beyanları, çocuğun gerek uzmana gerekse de Mahkemeye verdiği beyanlarında, davalı ile çocuk arasında kurulmuş olan kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya daraltılmasını gerektirecek bir ihmalin varlığı saptanamadığı, Mahkeme huzurunda çocuğun beyanı alınırken uzman tarafından yapılan tespitler; çocuğun, annenin baskı ve yönlendirmesi altında bulunduğu, anne ile aynı ezber cümleleri tekrar ettiği, çocuğun normalde göz teması kurduğu halde baba ile ilgili konuşulduğunda göz temasından kaçındığı ve ön görüşmede babasını özlemediğini söylemesine rağmen Mahkemede özlediğini söylemesi şeklinde olup çocuğun, babası ile ilgili anılarını anlatırken çok mutlu olduğunu gözlemlenmesi, bu itibarla, davalı ile çocuk arasında kurulmuş olan kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya daraltılmasını gerektirecek bir ihmalin varlığı saptanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesini tekrarla davasının kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davasının reddi yönünden verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya daraltılmasını gerektirir bir sebebin varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.