"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1970 E., 2023/2014 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İncesu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/88 E., 2023/139 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının evlilik birliğinin devamı içinde davacıya sürekli psikolojik baskıda bulunduğunu, kıskançlık yaptığını, sık sık hakaret ettiğini, davacıya ve tarafların ortak çocuğu olan Yasin'e fiziksel şiddet uyguladığını, kendi ailesinin davacıya yaptığı kötü muameleler karşısında davacının yanında yer almadığını, davalının ailesinin tarafların ortak evlerine karışmalarına izin verdiğini, davacıyı sürekli olarak tarlada, ahırda ve evde çalıştırarak emeğini sömürdüğünü, sosyal faaliyette bulunmasına izin vermediğini, dolayısıyla bu evlilikte davacı müvekkilinin tam kusursuz olduğunu, davalının ise tam kusurlu olduğunu, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166 maddesi gereği evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacının ev hanımı olduğunu, herhangi bir geliri ve sigortası olmadığını, ailesinin yanında kaldığını, babası tarafından geçimi sağlandığını, tarafların ortak çocukları ...'ın şu anda 5 yaşında, diğer çocuğu ...'ın ise henüz 7 aylık olduğunu, küçüklerin mama, bez, gıda, giyim gibi pek çok ihtiyacı olduğunu, ortak çocukların yaşları itibariyle annenin bakımına, ilgi ve şefkatine muhtaç olduğu göz önünde bulundurulduğunda ortak çocukların dava süresince tedbiren müvekkilin yanında kalmaya devam etmesine ve dava sonunda da velâyetin müvekkil anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00 TL, toplam 1.500,00 TL tedbir nafakasını işbu davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkil anneye verilmesine ve yine bu tutarın 1.500,00 TL boşanma kararı kesinleştikten sonrada iştirak nafakası olarak davalıdan alınıp müvekkil anneye verilmesine, talep edilen bu nafakalarda her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE veya TÜFE oranında artırım uygulanmasına, müvekkil için de aylık 750,00 TL tedbir nafakasını işbu davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesine ve tarafların boşanma kararı kesinleştikten sonra da bu tutarın (750,00 TL) yoksulluk nafakası olarak müvekkile ödenmeye devam etmesine, talep edilen bu nafakalarda her yıl TÜİK tarafından belirlenen Üfe veya Tüfe oranında artırım uygulanmasına, ayrıca, olayların anlatılan şekilde gelişmesinde herhangi bir kusuru bulunmayan ve evliliğini kurtarmak için şimdiye kadar elinden geleni her şeyi yapmış olan müvekkilin boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri de zarara uğramış olduğundan müvekkil lehine 75.000,00 TL maddî tazminat ile 75.000,00 TL manevî Tazminat olmak üzere toplam da 150.000,00 TL hükmedilmesine, mal rejimi tasfiyesi ve sair haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili tarafından cevap dilekçelerinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, tarafların en son İncesu ilçesinde oturduklarını, yine İncesu ilçe sınırları içerisinde yaşayan babasının evine gittiğini, yetki mahkemenin İncesu olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, davacı tarafça sunulan iddiaları kabul etmediklerini, dava açılmadan yaklaşık 5 yıl önce vuku bulduğu iddia edilen olayları anlattığını, davacı ile müvekkili arasında problem bulunmadığını, davacının müvekkilini çok sevdiğini, davacının evi terk ettiğini ancak müvekkili ile hiçbir probleminin olmadığını, ortak hayatın sürdürüldüğü eve, mirastan dolayı asliye mahkemelerinde husumetli olduğu abisinin hanımı ile yaşadığı tartışmalar sebebiyle dönmek istemediğini bildirdiğini, davacının müvekkilini başka yere taşınmaya zorlamak için bu davayı açtığını, müvekkilinin davacıyı çok sevdiği ve sadakatle bağlı olduğunu, müvekkilinin davacıyı eve getirmek için elinden geleni yaptığını belirterek davacının davasının reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın lehine 30.000,00 TL maddî 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davacı kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar lehine aylık toplam 1.000,00 TL tedbir nafakası ile aylık toplam 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tesipiti, boşanma ve velâyet, aleyhine verilen maddî ve manevî tazminat ,tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkek vekili tarafından istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur tesipiti, boşanma ve velâyet, aleyhine verilen maddî ve manevî tazminat tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.