"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/93 E., 2023/268 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, kaldırma, esas hakkında hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/231 E., 2021/132 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili, davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün iştirak nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları bakımından kaldırılmasına, esas hakkında hüküm tesisine, kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadın vekilinin ve erkek vekilinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının tapu için erkeğe baskı yaptığını, aile apartmanında oturduklarını, kadının annesinin sürekli aile konutunda kalmaya başladığını, kadının erkeğin ailesini istemediğini, kadının annesinin erkeğin teyzesini evden kovduğunu, kadının evdeki sorumluluklarını yerine getirmediğini, 5 yıl boyunca cinsel birliktelik yaşamadıklarını, erkeğin anneannesinin vefatından sonra duasının olduğu gece, kadının kendi arkadaşlarını aynı apartmandaki evine çağırdığını, duaya katılmadığını, kadının erkeğin tüm eşyalarını toplayıp kapının önüne bırakarak evden kovduğunu, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına 50.000,00 TL manevî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilemesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin sorumsuz davranışlarının olduğunu, fazla alkol tükettiğini, iş nedeniyle deyip eve geç geldiğini, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, erkeğin üst katlarında oturan teyzesinin etkisi altında kaldığını, teyzesinin eşine karşı kendisini savunmadığını, teyzesinin dolduruşu ile kadına kötü davrandığını, hakaret ettiğini, erkeğin kadından habersiz krediler çektiğini, habersiz harcamalar yaptığını, kadının annesinin ortak çocuğa bakmak için tarafların evlerine geldiğini, işten çıkıp çocuğa bakmayı teklif ettiğini, erkeğin bunu kabul etmediğini, evden erken çıktığını ve yine işim var diyerek eve geç geldiğini, erkeğin arkadaşları yanında kadını ve ailesini aşağıladığını, kendisini aldattığını ima ettikten sonra ölümle tehdit ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir iştirak nafakasına 250.000,00 TL maddî tazminat ile 250.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının annesinin, erkeğin teyzesini evden kovduğu, kadının annesinin taraflar ile birlikte yaşadığı, kadının erkeğin anneannesinin vefatında destek olmadığı, erkeğin sürekli alkol tükettiği, çevreye borçlarının olduğu, sürekli evden erken vakitlerde çıkıp geç vakitlerde eve geldiği, erkeğin eniştesinin kadının çatı katına çıkmasını istemediği erkeğin bu duruma müdahalede bulunmadığı, erkeğin aldatmak ile itham ettiği, ortak konutu terk ettiği, belirlenen kusurlu davranışlarla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu olduğu, sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun beyanı, tarafların sosyal ekonomik durumları, kusur durumları gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilemesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için danışmanlık tedbiri uygulanmasına, ortak çocuk için aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, 10.000,00 TL maddî tazminat ile 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilemesin, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün boşanma, kusur belirlemesi, maddî tazminat, manevî tazminat ve iştirak nafakası miktarları bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkek tanığı ... K.nın kadının kavga sırasında erkeğe "Sen erkek misin?"dediğini beyan etmesi karşısında kadının erkeğe hakaret ettiği, kadının çalışması nedeniyle annesinin ortak çocuğa bakmak için tarafların evinde kaldığı, kalmasının sebepsiz olmadığı, erkeğin sürekli alkol tükettiği, evden erken vakitlerde çıkıp geç vakitlerde eve geldiği, binanın ortak kullanım alanı olan çatı katına kadının çıkmasına izin vermeyen eniştesine tepkisiz kaldığı, kadını kendisini aldatmak ile itham ettiği, ortak konuttan ayrılarak evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığı, kadının, annesinin erkeğin teyzesini evden kovmasına tepkisiz kaldığı, anneannesinin ölümünde erkeğe destek olmadığı, erkeğe hakaret ettiği,yaşanan olaylar karşısında evlilik birliğinin çekilmez hal almasında kadın az, erkek ağır kusurlu olduğu, velâyeti annede olan ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya uygunsa da; nafaka miktarı tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre az olduğu, kadın lehine maddî manevî tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygunsa da; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi kusur gerekçesinin düzeltilmesine, hükmün iştirak nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat bakımından kaldırılmasına, esas hakkında hüküm tesis etmek suretiyle aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000 TL manevî tazminata, kadının vekilinin ve erkek vekilinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat, reddedilen tazimat talepleri bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün kusur belirlemesi, boşanma, maddî tazminat, manevî tazminat, iştirak nafakası miktarları bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bulunması halinde bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına maddî tazminat, manevî tazminat, iştirak nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî-manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davacı erkek vekilin tüm, davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Cüneyt'e yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden Zeynep'e iadesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.