"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/450 E., 2024/758 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın bozma sonrası yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet alacağı davasının tefriki, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, tedbir nafakası ve tazminatların miktarları, tazminatlara faiz uygulanmaması, harç ve yargılama gideri yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp azdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Boşanmanın fer'î niteliğindeki tazminatlar boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren muaccel (istenebilir) hale gelir. Faiz talebi varsa, belirtilen tarihten geçerli olarak faize hükmedilmesi gerekir. Somut olayda davacı kadının tazminatlar için faiz talebi bulunduğu halde faize hükmedilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ve tazminatlara faiz işletilmemesi yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davcıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.