"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1040 E., 2023/456 K.
DAVA TARİHİ : 10.01.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/74 E., 2021/671 K.
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, davacı kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk için talep edilen tedbir nafakasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile vekalet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, nafaka alacağı davasında, kabul edilen nafakanın bir yıllık miktarı 24.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Bu nedenle davalı tarafın temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı kadın vasisinin davanın reddedilen kısmı üzerinden aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın açtığı boşanma davasının reddedildiğini, boşanma davasında kendisi ve ortak çocuk için bağlanan tedbir nafakasının sona erdiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 197 inci maddesi uyarınca ortak çocuk için aylık 20.000,00 TL, kendisi için aylık 20.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;tarafların 16.11.1996 tarihinden beri evli oldukları, biri reşit biri küçük iki çocuklarının olduğu, davalının uzun bir süredir evi terkettiği, başka bir kadınla yaşadığı, ayrı yaşamakta haklılığın davacı tarafça kanıtlandığı, bu nedenle uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun tanık beyanlarından ve dosya kapsamından davalının yanında kaldığı anlaşıldığından ortak çocuk için istenilen tedbir nafaka talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacı için dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk için talep edilen tedbir nafakasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı taraf katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle, davanın reddedilen kısmı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ve lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, buna karşın, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacının tüm, davalının sair istinaf başvurusunun esastan reddine, reddedilen dava yönünden vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulüne, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 25.250,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve vasisi ile davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı taraf temyiz dilekçesinde özetle; aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı taraf temyiz dilekçesinde aleyhine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafın reddedilen tedbir nafakası talepleri yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca nafaka davalarında reddedilen miktar üzerinden karşı taraf lehine vekalet ücreti verilemez. Bölge Adliye Mahkemesince, kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına, vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.