Logo

2. Hukuk Dairesi2024/768 E. 2024/8410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ve tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ve davalı kadının ağır kusurlu olduğuna dair kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine, davacı erkek tarafından yapılan temyize rağmen, dosyadaki deliller ve yasal düzenlemeler gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunması nedeniyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1265 E., 2023/2758 K.

KARAR : Başvurunun kabulü, kaldırma , esas hakkında hüküm

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/160 E., 2022/215 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davanın reddine 08.12.2023 tarihi itibariyle aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilemesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; taraflar 2012 yılında Türkiye'ye izne geldiklerinde kadının, ailesini ziyarete gidip bir daha eve dönmediğini, evine dönmeyeceğini, boşanmayacağını söylediğini, aracılara da olumsuz yanıt verdiğini, birleşmeye yanaşmadığını, sürekli hakaret ettiğini, yükümlülüklerini ve eşlik görevini yerine getirmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karır verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin, kadını yurt dışında istemediğini, kadını yurt dışından 2008 yılında Türkiye'ye gönderdiğini, yurt dışına götürmek istemediğini, ilgilenmediğini, ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, bağımsız konut sağlamadığını, sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, davadan sonra bir araya gelmek istediğine ilişkin mesajlar çektiğini savunarak davanın reddine, aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 300.000,00 TL maddî tazminat ile 300.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilemesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 08.08.2002 tarihinde evlendikleri, ortak çocuklarının bulunmadığı, davalı kadının 2003 yılındaki oturum izni başvurusunun reddedildiği, davalı kadın tanığı ...'in beyanına göre davalı kadına 3 aylık vize çıktığı ve davalı kadının 2008 yılında 3 aylığına yurt dışına eşinin yanına gittiği, daha sonra Türkiye'ye döndüğü ve tarafların o tarihten itibaren fiilen ayrı yaşadıkları, davalı kadının delil dilekçesi ekinde sunulan mesaj içeriklerine göre davacı erkeğin davalı kadını arayıp sorduğu, 2017-2018-2019 yıllarında dahi davalı kadına görüşmek istediğine, iletişim kurmak istediğine dair mesajlar gönderdiği, davacının birleşme çabasının olduğu, davacı erkeğin barışmak için davalı kadına aracı gönderdiği, davalı kadının olumsuz cevap verdiği, davacı erkeğin davalı kadın Türkiye'de iken eşine para göndermediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, belirlenen kusurlu davranışlarla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının ağır kusurlu, erkeğin hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, davalı kadının yoksulluk, maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı kadın vekili vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün boşanma, kusur belirlemesi , tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası, maddî tazminat, manevî tazminat taleplerinin reddi, vekâlet ücreti bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından süresinde yetki itirazında bulunduğu ve Mahkemece yetkisizlik kararı verildiği, yetkisizlik kararı sebebiyle vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği, erkeğe verilen kusurların erkek tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiği, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, erkeğe verilen kusur karşısında kadının eşinin görüşme ve birleşme yönündeki çabaları ile bu amaçla gönderdiği aracılara da olumsuz yanıt verdiği hususunda kadına kusur verilemeyeceği gibi davalı erkeğin eşini sevdiğini, eşiyle birleşmek istediğini, eşinden özür dilediğine ilişkin hususların mesaj kayıtlarıyla sabit olduğu, erkeğin, kadının kusurlu davranışlarını affetmiş sayılacağı, bu sebeple kadına kusur verilmesinin hatalı olduğu, karardan sonraki aşamada tarafların 3 gün birlikte yaşadıkları fotoğraf ve mesaj kayıtlarıyla sabit olduğu, erkeğin, kadının kusurlu davranışlarını affetmiş sayılacağı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tam kusurlu erkeğin boşanma hakkı elde edemeyeceği, kadın için tedbir nafakası verilmesinin doğru olduğu, miktarının ise az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davanın reddine, 08.12.2023 tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir .

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü gerekip gerekmediği, tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.