"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2024/99 E., 2024/261 K.
KARAR : Bozma sonrası yeniden hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davası hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2018 yılında evlendiğini, ortak çocuklarının bulunmadığını, kadın eşin evlendikten sonra müvekkiline ve ailesine karşı saygı göstermediği gibi kişiliğine ve saygınlığına karşı hakaretlerde bulunduğunu, tehdit ettiğini, ailesine de defalarca hakaret ettiğini, evde hiç bir sebep yok iken müvekkiline bağırıp çağırdığını, seni boşayacağım, seni aldatacağım şeklinde sözler söylediğini, müvekkilinin eşini beş kez psikiyatri doktoruna götürdüğünü ancak davalı eşin gerekli tedavilere uymadığını, cevap ve karşı dava dilekçesinde ki iddiaların asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve müvekkili için katlanılmaz hale geldiğini beyanla, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediklerini, erkek eşin müvekkiline karşı saygısız davrandığını, her tartışmada müvekkiline hakaret ettiğini, tehdit edip şiddet uyguladığını, "Seni boşarım gidersen git" şeklinde sözler söylediğini, psikolojik baskı uyguladığını, defalarca evden kovduğunu, erkek eşin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini ve müvekkilini kötülediklerini, erkek eşin müvekkilinin maaş kartını alarak istediği şekilde kullandığını, müvekkilinin ailesinin yanına gitmesine izin vermediğini, müvekkilinin psikolojik bir rahatsızlığı bulunmadığı gibi aksine yaşanan olaylardan dolayı maddî ve manevî yönden büyük acılar çektiğini, erkek eşin müvekkilini ailesinin yanına gönderdiğini sonrasında ise boşanma davası açtığını, erkek eşin kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat ile dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.04.2021 tarihli, 2020/269 Esas, 2021/216 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, kadına yönelik fiziksel şiddette bulunduğu, kadına ve ailesine yönelik olumsuz sözlerinin olduğu, kadının ise erkeğin annesine yönelik hakarette bulunduğu, erkeğin kardeşine ve kardeşinin eşine yönelik uygun olmayan şekilde ithamda bulunduğu, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 200,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, takdir edilen nafakanın karar tarihini takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, kadın tarafın birinci derece yakınlarının tek taraflı ve duyuma dayalı beyanlarına göre müvekkilinin ağır kusurlu olduğuna ilişkin kararın hatalı olduğunu, kadın tanıklarının üstün tutulmasının gerekçesinin açıklanmadığını, tanıklarının beyanları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında müvekkilinin kusurlu olmadığının ortaya koyulduğunu, ancak Mahkemece dikkate alınmadığını, evlilik birliğinin sona ermesinde kusurlu tarafın açıkça kadın eşin olduğunu, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ile aleyhlerinde yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla; kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, erkek tarafın tanık beyanlarının hükme esas alınmasını kabul etmediklerini, dosya kapsamı ve dinlenilen tanık beyanlarına göre erkek eşin ağır kusurlu olduğunu, aleyhe vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini beyanla; erkeğin asıl davasının kabulü, kusur belirlemesi, asıl dava yargılama masrafları, müvekkili lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli, 2021/1246 Esas, 2022/1459 Karar sayılı kararıyla, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, erkek eşin ağır, kadın eşin az kusurlu olduğu, bu sebeple her iki davanın kabulünün ve kusur belirlemesinin yerinde olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde, düzenli bir işi ve geliri bulunmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarlarında ve erkeğin asıl davası kabul edildiğiden lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 13.12.2023 tarih, 2023/9025 Esas, 2023/6183 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerektiği belirtilerek, davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine, davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden davalı-davacı kadın yararına bozulmasına, davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın karar tarihini takip eden yıllarda TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasına, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zarar gören menfaat, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kesinleşen yönler hakkında yeniden karar verilmesinin hatalı olduğu, tazminat miktarlarının çok olduğu ve tarafların ekonomik durumları ile ilgili eksik araştırma yapıldığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olmadığı, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kesinleşen yönler hakkında yeninden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uyulmasına karar verilen bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği ve İlk Derece Mahkemesince bozma ilamı ile kesinleşen yönler hakkında yeniden karar verilmesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının dosya kapsamına, bozmanın amacına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.12.2023 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden kadın yararına bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar veren İlk Derece Mahkemesince kadının maddî ve manevî tazminat talepleri ile ilgili karar verilmekle yetinilmesi gerekirken bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Taraf vekillerinin kesinleşen yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulmasına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasından A-1, A-2, B-1, B-3, B-4, B-6, B-7, B-9 bentlerinin tamamen çıkartılmak suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.