"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/717 E., 2021/249 K.
DAVA TARİHİ : 04.10.2006
KARAR : Ret
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı erkek vekili
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; eşiyle iki yıldır anlaşamadığını, ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, iki medeni insan gibi boşanmaya karar verdiklerini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili bozma kararı sonrası verdiği 05.02.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma kararından sonra tarafların ayrı yaşadığını, müvekkilinin vekili olmadığından o tarihte kararın tebliğe çıkarılması gerektiğini bilmediğini, davalının kötü niyetli temyiz talebinde bulunduğunu, tarafların ortak çocuk, düğün ve nişan gibi sebepler hariç biraraya gelmediklerini, kadının aşırı kıskançlıkları, sürekli memnuniyetsiz tavırları, müvekkile miras kaldığını öğrendikten sonra sürekli müvekkilden maddî çıkarımlar yapma gayretinin evlilik birliğini sarstığını ve davalının müvekkilin cebinden izinsiz para aldığını belirterek tarafların boşanmalarına aksi halde ayrılık kararı verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı kadın 06.10.2006 tarihli duruşmada boşanmayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
2.Davalı kadın bozma kararı sonrası verdiği 27.02.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının yeniden dava dilekçesi verme hakkı olmadığını, iddiaların asılsız olduğunu, Almanya'ya gidip orada çalışmak istediği için anlaşmalı boşandıklarını ama iş bulamadığını, evliliğin de devam ettiğini, davacının eve para bırakmadığında evin zorunlu giderleri için bir miktar para aldığını, 2017 yılında Ayvalık'ta yaşamak istediğini söyleyip evi terk ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.10.2006 tarih ve 2006/157 E., 24 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından açılan boşanma davasının davalının serbest iradesi ile kabul edildiği, tarafların boşanmanın sonuçları konusunda aralarında anlaştıkları, dava tarihi itibarı ile evliliğin bir yıldan fazla devam ettiği, anlaşmalı boşanmanın koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, taraflar birbirlerinden maddî ve manevî tazminat, nafaka talep etmediklerinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı kadın (asıl) temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 12.09.2019 tarih ve 2019/3608 E., 2019/8590 K. sayılı kararı ile; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4 üncü maddesinin birinci fıkrası, 4721 sayılı Kanunun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, aynı yasanın geçici 1 inci maddesi de; aile mahkemesini kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyet geçtiğinde yargı çevresi içerisinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işlerin, yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğinin hükme bağlandığını, Mahkemenin yargı çerçevesi içerisinde karardan sonra aile mahkemesinin kurulduğunu ve faaliyete geçtiğini, hüküm temyiz edildiğine göre davanın sonuçlanmadığını, 4787 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca davanın yargı çerçevesi içindeki görevli ve yetkili aile mahkemesine devredilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.12.2019 tarihli kararı ile Alanya Nöbetçi Aile Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
2.Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her ne kadar davalı tanıklarının beyanları tespit edilmiş ise de davalının cevap dilekçesinde delil bildiriminde bulunmadığı görülmekle tanık beyanlarının hükme esas alınmadığı, davacının tanıklarının beyanlarından da davalının herhangi bir kusurunun sabit görülmediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 19.10.2023 tarihli ve 2023/3178 Esas,2023/4940 Karar sayılı kararıyla kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, boşanma mümkün değilse ayrılık kararı verilmesini istedikleri halde ayrılık talebinin değerlendirilmediğini, tanık beyanları ile iddialarını ispatladıklarını, mahkeme ilamına karşı 15 yıl sonra baskı altında iradesinin fesada uğratıldığını ve bu doğrultuda anlaşmalı boşandığını iddia eden kadının iddialarının, yine aynı özellikteki belgelerle ispatlaması gerektiğini, ispat yükünün davalı kadında olduğunu ve kadının dosyaya herhangi bir delil sunmadığından anlaşmalı boşanma tutanağının geçerli olduğunu, bu hususun boşanma için yeterlı olduğunu, ayrıca davalı vekilinin de 15.09.2020 tarihli duruşmada tarafların 15 senedir fiilen ayrı olduklarını ikrar ettiğini, davalının müvekkilinin cüzdanından para aldığını ikrar ettiğini, belirterek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mahkemenin ret kararının doğru olup olmadığı, karar düzeltme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 440 ıncı maddesi, 166 ıncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.